İlk kapitalist Kârûn ve Kârûnlaşmamanın çaresi
إِنَّ قَارُونَ كَانَ مِن قَوْمِ مُوسَى فَبَغَى عَلَيْهِمْ وَآتَيْنَاهُ مِنَ الْكُنُوزِ مَا إِنَّ مَفَاتِحَهُ لَتَنُوءُ بِالْعُصْبَةِ أُولِي الْقُوَّةِ إِذْ قَالَ لَهُ قَوْمُهُ لَا تَفْرَحْ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفَرِحِينَ
Yoldan sapanlardan biri olan Karun da Hazreti Mûsa’nın ümmetinden olup onlara karşı böbürlenerek zulmetmişti. Ona hazineler dolusu öyle bir servet vermiştik ki o hazinelerin anahtarlarını bile güçlü kuvvetli bir cemaat zor taşırdı. Halkı ona, ‘Servetine güvenip şımarma, böbürlenme! Zira Allah şımarıp böbürlenenleri sevmez’ demişti. (Kasas, 28/76)
Fethullah Gülen Hocaefendi, bazı tefsircilerin Kârûn’u ilk kapitalist saydıklarını, onun malla imtihanı kaybeden bir prototip olduğunu, kendi devrinde bazı kimselerin onun hazinelerine imrendiği gibi bugün de bir kısım insanların neye imrenmek gerektiğini bilemediklerini ve dolayısıyla dünyanın geçici güzelliklerine aldanıp âhiret sermayelerini burada tükettiklerini vurguladı.
Hayatını yüksek hedeflere bağlı götürmeyen insanların imkan ve kuvvet elde ettikçe çözülmelere de maruz kalacağını belirten muhterem Hocaefendi “İmkanların çoğalması hizmetle, mefkurenin bütün dünyaya duyurulmasıyla taçlandırılmıyorsa, çözülme dönemi başlamış demektir. Vazife ve hizmetten azade kalmış insanlar, çözülmeye ve çürümeye maruz emtia gibidir, zamanla hiç farkına varmadan partallaşırlar. Canlı kalmanın yolu başkalarına kâse kâse can dağıtmaktan geçer.” tesbitini seslendirdi. Mutlaka herkese ruhuna ve karakterine göre bir iş bulmak lazım geldiğini, fakat bir vazife verilirken insanların zaaflarının da hesaba katılması gerektiğini ifade eden Hocamız, “Bir arkadaşınız, kendisine emanet verilen parayı ilgili kimseye teslim etmeye giderken ‘Bunu cüzdanımda kendi paramın yanına koymamda bir mahzur var mı?’ diye sormuştu. Bilhassa emniyet ve güven gerektiren konumlarda işte bu duyguyla hareket edecek ve emaneti yıpratmaktan bile korkacak insanların bulunmasına dikkat edilmelidir.” dedi.
Son olarak Hazreti Ömer efendimizin Hudeybiye esnasındaki tavrı ile alakalı bir soru üzerine istişare ve ortak akıl mevzuuna da değinen Hocaefendi bu hususla ilgili de çok önemli esasları dile getirdi.
- tarihinde hazırlandı.