525. Nağme: Yalancıların mumu ve yamacıların çavuşu
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin -aşağıda özetlediğimiz hadiseye de temas ettiği- dünkü hasbihalini sunuyoruz.
DIŞİŞLERİ BAKANI’NIN İİT YALANI VE GERÇEKLER
Yalan çirkin olduğu gibi, bir insanı “yalancı” şeklinde anmak da en azından hoş değil. Neylersiniz ki, bu dönem “kezzâb” üretiyor; hılaf-ı vaki beyan, iftira ve bühtan tiryakilerini başka türlü zikretmek de mümkün olmuyor.
Yalan, kimseye yakışmaz ama bir devlet adamına asla! Heyhat ki, Dışişleri Bakanı -hem mevcut idarenin bühtanlarından oluşan bir önerge hazırlattı hem de ondan hareketle İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Hizmet Hareketi’ni terörist ilan ettiği yalanını yaydı; gerçek ortaya çıkınca da bir yanlışı, daha büyük cürümlerle kapama peşine düştü.
Bilindiği üzere, Erdoğan ve şürekâsı, harcadıkları on milyonlarca dolar lobi ücretine rağmen, Hizmet gönüllülerinin birer terörist oldukları iftirasını hiç kimseye kabul ettiremediler.
Çabaları akim kaldıkça hırslandı ve devlet işlerini dahi bu menfur hedeflerine alet etmeye başladılar. En son, Özbekistan’ın başkentinde yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Dışişleri Bakanları Konseyi’nde de bu arzularını gerçekleştirmek için çırpındılar.
Hizmet Hareketi’nin terör örgütleri listesine alınmasını öneren bir teklifi aylar öncesinden hazırlamış; uzun bir süreden beri dünyanın dört bir yanına gönderdikleri iftira dosyalarına bunu da dâhil etmişlerdi. Ne var ki, onca çabaları yine fiyasko ile neticelenmiş, sundukları teklif ruznameye bile girememiş ve genel kurulda asla görüşülmemişti.
İki gün süren toplantılar boyunca T.C. Dışişleri Bakanı her fırsatta bu konuyu gündeme getirmişse de meselenin zikri bile kendi konuşmaları ve sunduğu teklifle sınırlı kalmıştı.
Kendisine verilen misyonu tamamlayamamış olmanın üzüntü, endişe ve telaşıyla olsa gerek, Bakan daha toplantılar devam ederken bir mesaj yayınlamış; İİT tarafından Hizmet Hareketi’nin terör örgütleri listesine alındığını duyurmuş ve bunu zift medyasına servis ettirmişti.
Fakat İİT Sonuç Bildirisi açıklanınca, Hizmet Hareketi’nden tek bir kelimeyle dahi bahsedilmediği görüldü. Evet, bir devlet adamı açık açık yalan söylüyor, kendi kizbine dışişleri bakanlığını, medyayı ve İİT’yi de alet ediyordu. (Sonuç bildirisini bu linkten bulabilirsiniz: http://www.oic-oci.org/ / /43/en/docs/final/43cfm_dec_en.pdf )
Bu yalan ortaya çıkar çıkmaz, dönem başkanlığı avantajını da kullanarak İİT’nin İnternet sayfasından “sonuç bildirisi”ni ve görüşülen mevzuların dokümanlarını kaldırttılar. Evrakın daha sonra yayınlanacağını duyurdular.
Dahası Bakan ve dışişleri işgüzarları bu yalanı sürdürerek, kendi sundukları metni İİT karar maddesiymiş gibi özel ve resmi sayfalarından neşrettiler; zift medyası da bunu daha bir abartarak haberleştirdi.
Evet, hadise AKP hükümetinin kendi hazırlamış olduğu metni tartışılmak üzere teşkilatın karar mekanizmalarına sunmasından ibaret. Toplantılar boyunca katiyen bu konu konuşulmadı ve bu mevzuda bir oylama asla yapılmadı.
Aslında, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı kararlar, tavsiye niteliğinde; üye ülkeler üzerinde herhangi bir yaptırım gücü de yok. Bu açıdan sonuç bildirgesinde böyle bir karar çıkmış olsaydı bile ehl-i insaf ve vicdan nazarında bir anlam ifade etmeyecekti.
Hizmet gönüllüleri hiç kimsenin demesiyle ve sözde kararlarıyla terörist sayılamaz.
Maalesef, bu hakikatlere rağmen, dün İİT’nin sitesine konduktan sonra gerçek anlaşılır anlaşılmaz sayfadan kaldırtılan karar metni ve çalışma evrakı hala yayınlanmadı. Toplantı iki gün önce sona erdiği halde, kezzapların bu -uluslararası bir skandal da olan- yalanlarını örtmek için karar metnine “bir kelimecik olsun ilave” talep ve ısrarlarının devam ettiği bildiriliyor.
(O. Şimşek)
Bu bölüm ilk olarak www.ozgurherkul.org'da yayınlandı.
- tarihinde hazırlandı.