İllegal dinlemeleri Cemaat mi yapıyor?
Bir sivil toplum hareketi olan Hizmet’in dinleme yapması teknik olarak mümkün değildir. Dinlemeler ciddi bir ekip ve teşkilat yapısı gerektirir. Bunu bir sivil yapı organize edemez. Eğer devlet içinde birileri zümre adına yapıyor iddiası varsa bunun tespiti, yargılanması ve cezası yine devlet kurumlarına aittir. Kaldı ki bu illegal dinleme iddiaları ispatı kadar bunu yapanların da Camia ile irtibatlı olduğu ve talimatla yaptığının da delillendirilmesi gerekir. Ancak ne yazık ki 8 aydır bunu iddia edenler bir tek delil ortaya koyamamışlardır. Bu durumda “Öyleyse kim yaptı?” diye soru akla gelebilir. Son süreçte ortaya çıktı ki, yabancı ülkelerin istihbarat servisleri Türkiye’yi uzun yıllar dinlemiş.
Hizmet hareketi 1970’lerden bugüne türlü badireler atlatmış, dönem dönem farklı konularda iftiralara maruz kalmıştır. Böyle bir mevzuda da Hizmet hareketi günah keçisi ilan edilmiştir. Oysa açıklanan fezlekelerde 17 Aralık yolsuzluk operasyonları ile ilgili yapılan dinlemelerin “hâkim kararı ile yapılmış dinlemeler” olduğu bilgisi mevcuttur.
Fethullah Gülen Hocaefendi bu husustaki görüşünü şu şekilde belirtmiştir:
Ortaya çok sayıda ses kayıtları çıktı. Özellikle bazı kesimler, kayıtlardan dolayı ‘cemaat’i suçluyor. Geçmişten beri bu tür suçlamalar yapılıyor; ne var ki o ithamları yapanların ortaya koyduğu bir delil yok. Sürekli istismar edilen böyle bir konuda müdellel bir hususun zikredilmemesi, burada başka bir maksadın gözetildiği gerçeğini işaret ediyor.
Bu konuda herkes bir şey söylüyor. Biraz da karmaşık bir konu. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler var, kanunsuz yollarla elde edilen dinlemeler de var. Her ne surette olursa olsun, hukukun dışına çıkarak dinleme yapan her kimse bulunup cezalandırılmalı. Bu kim olursa olsun, kime karşı sempati duyarsa duysun. Ben de, arkadaşlarım da dinleme mağduruyuz. Öteden beri bir kara propaganda ile hakkımızda imaj çalışması yapılıyor, güft u gû’da bulunuluyor, alenen medyada suçlanıyoruz. Bununla ancak hukuk ile baş edebiliriz. Usulsüz, kanunsuz; hatta kanunun tanıdığı yetkiyi aşarak dinleme yapan varsa hukuk karşısında hesap vermeli. Buna mümasil şunu da söylemek lazım ki elde hiçbir ispat yokken, ‘Onlar dinledi’ diyerek koca bir kitleyi hedef gösterenler de hukuk karşısında hesap vermeli. Hukuk onları da ‘Nereden biliyorsun?’ deyip sigaya çekmeli. Hukuksuzluğu hukuksuzlukla ortadan kaldırmak imkânsız. İşine gelmeyince bu konuda mağdur olduğunu beyan edip, işine gelince o kayıtları tepe tepe kullanmak sanırım hukukî açıdan da ahlakî açıdan da tasvip edilir bir durum olmasa gerek…
- tarihinde hazırlandı.