Prof. Dr. İbrahim er-Ridâ, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Peygamberî kaynaktan beslenen bir proje
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin düşünce dünyasında yolculuğa çıkan ve onun Arapça’ya tercüme edilen 20’den fazla eserini okuyup teemmül eden birisi, bütüncül, mütekâmil bir proje ortaya koyduğunu görecektir.
Onun öncülüğünü yaptığı bu ıslah projesi, geçmişte, yakın tarihimizde ve halihazırda mevcut olan birçok ıslah hareketinden farklılık arz etmektedir. Diğer yandan Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Kendi Medeniyetimize Doğru kitabını okuduğumuzda özgün bir medeniyet tasavvuru ortaya koyduğunu, sosyal kültürel sivil bir proje ortaya koyduğunu görürüz. O, geçmişteki ıslah projelerini inceledi. Birtakım eksiklikler fark etti. Kimisinin dar mezhepsel bir bakış açısına kendisini hapsettiğini, kimisinin belli kesimleri dışlayan bir yol izlediğini kimisinin de bazı alanları ihmal edip belli alanlara yoğunlaştığını gördü.
Hocaefendi, Müslümanların yeni bir projeye ihtiyaç duyduklarını gördü. Bu proje, geçmişten ibret alan, tarihten dersler çıkaran ve belli bir düşünceye saplanıp kalmayan bir proje olmalıydı. Öyle de oldu. Diğer yandan bu ıslah projesiyle Hocaefendi, aslında Üstad Bediüzzaman’ın davasını devam ettirmiştir. Zira Üstad Bediüzzaman Hazretleri imana karşı yıkıcı faaliyetlerin yürütüldüğü bir dönemde, milletin imanını selamete çıkarmak için büyük gayretler ortaya koymuştur ve tohumlar atmıştır. Ardından gelen Fethullah Gülen Hocaefendi ise bana göre bu tohumların yeşermesini sağlamış ve projelere dönüşmesine vesile olmuştur. Bu ıslah projesi İslam dünyasında müşahede ettiğimiz gibi; düşüncede, teoride kalan bir hüviyette olmamış kurumları oluşturan, okulları, üniversiteleri, vakıfları, basın kuruluşlarını, yayınevlerini oluşturan, esnafı bir araya getiren, insanı inşa eden bir ıslah projesi olmuştur. Fethullah Gülen Hocaefendi, bana sorarsanız Arap ve İslam dünyasında, söylemde kalan düşünceleri, aksiyona, amelî bir zemine dönüştürmeyi başarmış birisidir. Bu Hocaefendi’nin önemli özelliklerinden biridir. O, söylemle pratiği bir araya getirdi. Kısa vadeli bir perspektifle uzun vadeli gelecek planını bir araya getirmeyi başarmıştır. İşte bu özellik her insana nasip olmaz. Ancak Peygamberî yolu takip edenlere, vahyin ışığında yol alanlara, Kitap ve sünnet perspektifinden bakabilenlere nasip olur.
O halde diyebilirim ki Hocaefendi’nin projesi, Peygamberî kaynaktan beslenen Rabbani bir yoldur. Bu proje, geçmişten ibretler ve dersler çıkaran bir projedir. Hayatta vücut bulan gerçek bir projedir. Bu proje aynı zamanda modern çağın gereklerini karşılayan modern dünyaya açık olan bir projedir. Modern dünyadan alması gerekenleri alan ve onu şekillendiren bir projedir. Böylesi bir projeyi ortaya koymak ancak ve ancak, Allah’ın inayetine mazhar olan salih insanlara, hak dostlarına nasip olmaktadır. Allah, bizleri bu insanların zümresine ilhak eylesin.
Prof. Dr. İbrahim er-Ridâ, Kadı İyâz Üniversitesi Öğretim Üyesi / Fas
- tarihinde hazırlandı.