Cem’ ve Fark Hakkında Bazı Yaklaşımlar
Bu mânâda bir cem', panteistlerin iddia ettikleri anlamda bir vücud birliği ifade etmediği gibi, fark da bunun aks-i tâmmı değildir. Kadîm kadîmdir; hâdis hâdistir. Hâlık Hâlık'tır; mahlûk da mahlûktur. İki husus arasındaki nispet tezahür nisbeti değil yaratma ve tecelli nisbetidir. Böyle bir tecellide her zaman iki durum söz konusudur: Bu tecellilerden birinin kesîf bir cisme, ikincisinin de lâtîf bir cevhere sebebiyet vermesi veya -yoruma açık bir tabirle- inkılâb etmesidir. İşte bu birbirinden uzak iç içe yanlarıyla insan "Herkes kendi seciye ve karakterine göre davranır" (İsrâ, 84) fehvâsınca, yer yer cismine göre, zaman zaman da ruhuna göre davranışlar sergiler.. evet kesîf bir cisimden ibaret olması itibarıyla onun gözü hep tabiatta ve cismaniyettedir. Latîf bir ruhla memzûc bulunması açısından da ruhânî âlemlere ve meâlîye meyyaldir. Şer'in tayin buyurup garanti ettiği yükselme yolları sayesinde hak yolcusu, fâni ve zâil şeylerden alâkasını kesip bekâya yönelince, "Allah'ın kalbini İslâm'a açtığı kimse Rabbinden bir nur üzere değil midir?" (Zümer, 22) mazmununca, fevkalâde bir temkin ve teyakkuzla, Rabbinin nuru rehberliğinde her zaman gönüllere inşirah veren ufuklarda dolaşır.. yer yer bazı hissî iltibaslara rastlasa da, Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm'ın aldatmayan pişdarlığı sayesinde onları rahatlıkla aşar.. hep marifetin mişkât-ı nübüvvet kaynaklısına koşar.. koşar ve panteistlerin düştükleri hatalara katiyen düşmez.
- tarihinde hazırlandı.