Seviyeli temsil ve vaad ettikleri
Günümüzde ulûhiyet ve nübüvvet gerçeğinin ayrı ayrı düşünülmesi, peygamberlerin, Allah’la insanlar arasında bir hayt‑ı vuslat veya bir başka ifadeyle sema ile arzın buluşmasını temin eden kişiler olduğunun bilinmesi, nübüvvet gerçeğini hakikî mânâda idrak edemeyen insanların tekrar salim düşünceye dönmelerine ve hakkı bâtıldan ayırmalarına vesile olabilecektir.
Diğer bir mesele de, bugün hemen bütün dünya ülkelerinde dine karşı bir yumuşama söz konusudur. Bu yumuşama –bana bir zamanlar– bizim Batı üstünlüğü karşısında yediğimiz şokun neticesi olarak, içine girdiğimiz arayışı hatırlatmaktadır. Aslında bu yumuşama süreci; komünizmin, tarihî maddeciliğin, ateizmin.. aklen ve fikren yetmezliğinin hissedilmesiyle başlamıştır.
Şimdi böyle bir yumuşamanın, içinde bulunduğumuz coğrafyada olduğu şekliyle, bütün dünyada olması isteniyorsa, doğusu ve batısıyla insanların bir arayış içine girdikleri şu dönemde Müslümanların, Müslümanlığı temsili meselesini tekrar gözden geçirmeleri gerekecektir. Bu temsilin seviyeli olması nispetinde, Efendimiz’e her yerde; “Hazreti Muhammed” denecek, hatta O’na saygının ifadesi olarak, “sallallâhu aleyhi ve sellem” de eklenecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Evet, o zaman yeryüzünde bu kadar çözüm bekleyen meseleler karşısında bu insanlar, “Hele bir de Kur’ân’a bakalım…” diyecek ve onun o engin düsturlarıyla, hayatları arasındaki münasebetleri bir kere daha duyacaklardır. Ancak unutmayalım ki, bütün bunlar, Kur’ân’ı çok iyi temsil eden, Kur’ân’a gönül vermiş, Allah’a kavuşma arzu ve iştiyakı ile dopdolu, davranışlarında ihlâs ve samimiyet nümâyân olan insanlar tarafından gerçekleştirilecektir.
Aksi hâlde, hâlihazırdaki durumumuz itibarıyla, temsildeki zaafımızla yaşamaya devam edecek ve sadece hayal ve hülyaların peşinden koşmuş olacağız.
- tarihinde hazırlandı.