Bir duanın bize bakan yönü
Hazreti İbrahim, “Bana, sonra gelecekler içinde iyilikle anılmayı nasip eyle!.” (Şuarâ sûresi, 26/84) diye dua etmişti. Allah onun bu duasını kabul buyurdu.
On dört asırdan bu yana Müslümanların, günde beş vakit kıldıkları farz veya nafile namazlarında, Efendimiz’e getirmiş oldukları salât ü selâm yanında bir de Hazreti İbrahim, onun aile ve yakınlarına da salât ü selâm getirmeleri, bu duanın kabul edilmiş olmasının en büyük emaresidir.
Buradan hareketle benim şahsî düşüncem, Allah davasına hizmet etme etrafında kenetlenen insanlar, şahısları itibarıyla değil, içinde bulundukları cemaati niyet ederek bu duayı çokça yapmalılar. Bu, riyaya, süm’aya, ucub ve fahre girmeme açısından daha garantili ve daha selâmetli bir yoldur. Aksi hâlde “Yaptığım şu hizmetlerle gelecek nesiller tarafından yâd edileyim, kitaplara mevzu olayım, ansiklopedilere gireyim vs.” düşünceleri insana hem dünyada, hem de ukbâda kaybettirebilir.
Sizler halisâne bu milletin imanına –tabiî günümüz şartlarını hesaba katarak– hizmet edin!. Muvaffakiyetin de Allah’tan olduğunu kat’iyen hatırdan çıkarmayın!. Şirke karşı kapılarınızı sımsıkı kapatın! Bunları gerçekleştirebilirseniz, bu millet, siz istemeseniz de sizi birer yâd‑ı cemil olarak anacaktır. Allah da dünü‑bugünü‑yarını bir bütün olarak gördüğü ve bildiği için, sizin sevaplarınızı amellerinizin cinsine, niyetlerinizin enginliğine göre verecektir. Evet, kat’iyen bundan şüpheniz olmasın. İşte o zaman Hazreti İbrahimvârî, Nemrud’un üzerine gidebilir ve ateşlere korkmadan atılabilirsiniz.
- tarihinde hazırlandı.