Prof. Dr. Kenneth Hunter, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Allah’ı yeryüzünde tanıtıyorlar
Hizmet Hareketi gönüllülerini 11 yıldır tanıyorum. Bunun için kendimi şanslı hissediyorum.
Onlarla 2003 Eylül’ünde tanıştım ve bu, onur duyduğum bir dostluğun başlangıcı oldu.
Genç bir öğretmen arkadaşım var. Bir gün bana, ‘Allah’ın bir şekilde hayatımın içine giriyor olmasını çok seviyorum’ dedi. Ona dedim ki, ‘John, ben hayatının içine Allah’ı bir şekilde dâhil ediyor olmanı çok seviyorum.’
‘Nasıl yani?’ diye sordu. Dedim ki, ‘Hayatının içinde Allah’ı aktif kılıyorsun. Ben buna hayran kalıyorum.’ dedim
Niagara ve Hizmet ile dostluğum boyunca; onların yeryüzünde Allah’ı anlatan işler yaptıklarını gördüm.
Allah zaten zatına yakışır şekilde iş yapıyor. Niagara Vakfı ve Hizmet’teki kişiler de, her zaman yeryüzünde Allah’ı hatırlatan işler yapmaya gayret ediyorlar.
Bunu nasıl başarıyorlar, yeryüzünde sevgi merkezli şeyler yapıyorlar bilmiyorum. Kendilerine hayranlık duyuyorum.
Niagara ve Hizmet gönüllüleri ile tanıştığımda, beni en çok etkileyen şey, bize el uzatmış olmalarıydı.
Yalnızca bana değil, Chicago devlet okullarında görev yapan bütün müdürlere el uzatmışlardı. Bence bu cesaret gerektiriyordu.
Aynı zamanda çok akıllıcaydı. Yıllar geçtikçe, Niagara’nın da Hizmet’in, dinler ve kültürler arası diyalogda bulunma konusunda hep çok istekli olduklarını gözlemledim.
Dediğim gibi, bu çok cesurca bir yaklaşım. Yeni şeyler öğrenmeye istekliler. Kendilerini soyutlamıyorlar.
Amerikalı düşünür John Dewey, soyutlanan hiçbir şey varlığını devam ettiremez demişti. Niagara da, Hizmet de kayda değer bir oluşum olduklarını varlıklarıyla ispat ediyorlar; çünkü kendilerini soyutlamak istemiyorlar. İnsanlarla bağ kurmak istiyorlar. Bu harika bir şey...
Niagara’nın bana el uzattığını ve karşılığında hiçbir şey istemediklerini gördüm. Hiçbir karşılık beklemediler.
Böylece çok güzel bir dostluk kurduk. Öğretmenlerle ve öğretmen adaylarıyla sohbetlerimizde benim bahsini açtığım konulardan birisi de ‘tükenmişlik’ hissidir.
Arkasındaki felsefe kavrandığı takdirde, öğretmenlikte ‘tükenmiş’ hissetmek çok zordur. Bu tamamen diğer insanlara duyulan sevgi üzerine kurulmuş bir meslektir.
Başkaları için bir şeyler yapabilmek için onların gözünün içine bakarsın. Niagara’nın ve dinler arası diyalog çalışmalarının temelinde yatan şeyin de, senin için ve seninle birlikte neler yapabilecekleri düşüncesi olduğunu gördüm.
Karşılığında hiçbir beklentileri yok. Amerikalı düşünür Lewis, bunun için ‘karşılıksız sevgi’ ve ‘şefkat’ kavramlarını kullanıyor. Ben gerçekten bir değeri olan sevginin bu olduğunu düşünüyorum.
Hizmet Hareketi’nin bir parçası olan eğitimin ana unsurlarından birisi de, hizmet etme konusunda bir nevi adanmışlıktır. Gördüğüm kadarıyla, yalnızca okul ve öğrencilere hizmet etmek değil, bütün bir dünyaya hizmet etme konusunda bu geçerlidir.
Hizmet gönüllüleri ile olan ilişkilerimde, onların konuşmak yerine ortaya para koyduklarını, bununla da kalmayıp, daha önemlisi, paranın gittiği yere kendilerini de koyduklarını gördüm.
Somali’ye gidiyorlar, bakıyorsun Irak’ta da varlar; Michelin Gezi Rehberi’nde bile görmediğin yerlere gidiyorlar. Belli tehlikelerin olduğu yerlere bile gidiyorlar,
Ve aynı arkadaşım John’a dediğim gibi, Allah’ı yeryüzünde tanıtıyorlar. Hayatlarında Allah’a yer açıyorlar. Allah adına iş yapıyorlar.
Sevgilerini, iyiliklerini, dürüstlüklerini ortaya koyuyorlar. Bunu da kahramanca yapıyorlar.
- tarihinde hazırlandı.