Gilbert Friend Jones, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Onları meyvelerinden tanıyacaksınız
Chicago şehri, Crystal Lake semtinin 1. Congregational Kilisesi’nde bir papazım.
2006’dan beri bu kilisede görevliyim. 43 yıldır United Church of Christ Kilisesi’nde papazım.
Yaklaşık 2001 yılından itibaren de dinlerarası çalışmalar ile yakından ilgileniyorum.
2006 yılında Chicago’ya taşındım ve Crystal Lake’deki görevime başladım.
Niagara Vakfı’nın müdürü Kemal Bey ilk beni arayıp —ki o zamana kadar Niagara Vakfı’nı hiç duymamıştım— onun, benim komşum olmasını isteyip istemediğimi sordu.
İlk başta hiçbir şey anlamamıştım. Ocak ayıydı o zaman ve bize, aşure diye bir tatlı getirmek istediklerini söyledi. Bu geleneği hiç bilmesem de, tabii ki, neden olmasın, memnuniyetle, dedim.
Kaç kişisiniz, diye sordu, ben de cevap olarak, ocak ayında ibadet servisinde yaklaşık 400 kişi kadar oluyoruz, dedim. Sorun değil, dedi, biz size 400 kâse tatlı getireceğiz...
Şaşırmıştım. Ve yılın en soğuk gününde, hava sıcaklığının eksilere indiği, herkesin soğuktan donduğu bir pazar sabahında, içinde yüzlerce kâse tatlı ile gelen birkaç araba, kilisenin önüne yanaştı.
Bize bu geleneklerini açıkladılar; komşuluk anlayışından, paylaşmaktan ve birlikte olmaktan bahsettiler.
İbadet servisimizde, ilahî kitapçığımızın içinde yer alan 99 Esma-ül Hüsna’yı fark ettiler. O sayfadan okumamız tam da o güne denk gelmiş oldu; her gün yaptığımız bir şey değildi nihayetinde.
Ama aramızda güzel bir bağ oluşmuş oldu o anda ve sonrasında gelişen harika bir dostluğumuz oldu.
İstanbul Center’daki, Niagara’daki, hatta ziyaret ettiğim, örneğin Salt Lake City gibi diğer şehirlerdeki insanlarda, Sayın Fethullah Gülen’den etkilenmiş olan insanlarda, çok güzel bir hasletin, belli bir karakterin var olduğunu gördüm.
Duruşlarında bir sükûnet, bir huzur, bir adanmışlık, bir rûhî zenginlik var.
Dinimizi anlattığımız kadar yaşadığımız takdirde, Hıristiyanlar olarak, bizim de en iyi halimizin böyle olmasını ümit ederiz.
Her zaman için müthiş bir misafirperverlikleri var, karşıdakini hoş karşılama, başkalarına hizmet edebilme arzusu var.
Chicago’ya geldikten sonra ve Niagara Vakfı’ndan bir grup ile birlikte Türkiye’ye gidip oradaki insanları evlerinde ziyaret edince, bir meslek sahibi olsun olmasın, her şeyi bir kenara bırakarak bizim için yemekler hazırlayan, bizi buyur eden ve bize kucak açan insanları tanıyınca, bunu daha da iyi öğrenmiş oldum.
Hizmet’in, dünyanın kanayan yerlerinde yürütmekte olduğu çalışmalar, beni derinden etkiliyor.
Hıristiyan inancında, Hz. İsa der ki, ‘Onları meyvelerinden tanıyacaksınız’.
Gülen Hareketi’ne ve onların ortaya koymuş olduğu meyvelere bakıyorum ve dünya çapında harikulâde bir organizasyon olduklarını düşünüyorum.
Çoğumuz onlara bakıyor ve bütün bunların nasıl olduğunu düşünüyoruz. Dünya çapında bir organizasyon bu...
Eğitim. Okullar. Kaç tane okul? Yüzlerce. Amerika’da, Avrupa’da, Japonya’da, Afrika’da. Yüzlerce okul.
Ve öyle sıradan okul da değil, bulundukları yerdeki en iyi okullar... Eğitimde ve başarıda mükemmeliyeti yakalamaya odaklı okullar.
Dolayısıyla, bana öyle geliyor ki, Hizmet Hareketi, insanların kardeşlik içinde bir araya geleceği yeni bir dünya tahayyül edip onu inşa etme gayretindedir.
Dinlerarası diyalog kesinlikle bu hareketin merkezindedir diyebilirim.
- tarihinde hazırlandı.