Allah Mü'minlerin Fâni Olan Canlarına ve Mallarına, Bâki Bedelleriyle Taliptir
'Allah mü'minlerden canlarını ve mallarını kendilerine verilecek (cennet) karşılığında satın almıştır...' (Tevbe, 9/111)
Bu ayetin ifade ettiği manaya göre, Allah mü'minlerin fani olan canlarına ve mallarına, bâki bedelleriyle talip demektir. Evet, onların mallarına, canlarına talip ama ahirette bunun karşılığında onlara cenneti verecektir. Ancak görüldüğü gibi burada sıralamada, can, malın önüne geçmiştir. Zira ahirette öncelikle insanın nefsi önemlidir. Allah yolunda kullanılmış ve değer kazanmış mal sonra gelir. Yani ben cennete girmedikten, giremedikten sonra, cennetin basit bir aksesuarı olan mal ne ifade eder ki? İşte bu hakikatı ifade sadedinde başka yerlerden farklı olarak can, malın önünde zikredilmiştir.
İnsanların canları dahil muvakkaten sahip göründükleri her şey aslında Allah'ın mülküdür. İlk varoluştan, onun devamı için gerekli olan vesilelerin lutfedilmesine kadar her şey cebrî bir ihsan; bu ihsanların emanetçinin elinde onun mülküymüş gibi kabul edilip ona göre bir kısım hukuki muamele diyeceğimiz hususlara imkan verilmesinin iş'ârı ikinci bir ihsandır. Kendi malını-mülkünü emanetçisinden, onun malıymış gibi gerçek bedelinin bin kat fazlasıyla satın alma talebi -ki bu mal ve can aynı zamanda sonuna kadar sahip olamayacağımız kadar kaypak, gelip-geçici ve fanidir- lütuflar, ihsanlar üstü bir keremdir. Bu öyle bir keremdir ki, o yok farzedildiği takdirde, ya emanetçiler ellerindeki vedîaları nefisleri, hevaları istikametinde harcayacak ve gerçek mal sahibi, mülk sahibine hıyanet etmiş olacaklar veya uhdelerinde bulunan şeyler mevsimi gelince yok olup gidecek, onlar da en kârlı ticaretlerden daha kârlı bir kazancı ebediyen kaybedecekler.
Evet, böyle lütuf dalga boylu bir akit gerçekleştiği zaman, fani canlar yerlerini ebedi varoluşa bırakıp öyle gidecekler.. gelip-geçici dünya metaı gidecek, ötede sonsuz nimetleri netice verecektir.. üç-beş günlük dünya, tohum gibi toprağın altına atılarak feda edilecek, baki bir alemde ebedi cennetleri sümbül verecektir.. nefsin, arzu istek ve hoşlandığı şeyler ölçülü olarak terk edilecek, karşılığında Allah'ın rızası kazanılacaktır. Bütün bu mübadeleler gerçekleştirilirken iradi ve ihtiyari olma çizgisinde gerçekleştirilerek, insanın hür iradesine değerler üstü değerler bahşedip elinden alınan şeylerin, cebrî alınmış gibi anlaşılmasına meydan vermemek için mesele, bir alış-veriş esprisi içinde sunulmuştur.
Böyle bir ezeli misakın lâyezel'deki tenfiz ve icrası o kadar beşeri ve evrenseldir ki, bu derinlikteki bir akit hem Tevrat'ta, hem İncil'de hem de Kur'ân'da yenilenmiş durmuş ve farklı üsluplarla hep üzerinde durula gelmiştir.
- tarihinde hazırlandı.