Yobaz
Masum duygularımızın korkulu rüyâsı,
Her baskınında zulmü bir başka kan kırmızı..
Kaba kuvvetin mazlum vicdanlara cezası;
Din’le-düşünceyle savaşmada bütün hızı...
Her zaman aynı 'yâ leyl' tekmil mırıltıları,
Rûhu da ufkuna benzeyen sisle örtülü,
Vahşi sesleri andırmada hırıltıları,
Duyguları, düşünceleri kinle örülü.
Zulme programlı ondaki hayâller, düşler,
Kurmuş her köşe başında ürperten bir pusu;
Kimini ezer, kimini de sürekli fişler;
Herkesin ense kökünde korkunun korkusu...
Zulmün en sağlam bir sütunu gibidir yobaz,
Ona göre 'yaşam', bir başka yıldızda hayat!
Onun ikliminde esen hep hummâlı poyraz..
Ona benzemiyorsa kafan, onu kaldır at!
O yalnız değil, var çengilik yapan bir zümre,
Bilgileri gibi doğruları da mevsimlik;
Bitirdiler millî rûhu kemire kemire;
Ufukları karanlık, fikirleri gündelik.
Ey zâlim, hiç durma mahmuzla atını ve sür!
Kim bilir ezip geçeceğin daha kimler var.?
Senin ettiklerin küfürden de öte küfür,
Sabit sende kinler, nefretler ve hafakanlar...
Sızıntı, Eylül 1997, Cilt 19, Sayı 224
- tarihinde hazırlandı.