Hülyâlardaki Gerçek
Oturdum hayâlimle o eski bahçelerde,
Bir devri şen-şakrak yaşadığımız yerlerde;
En tatlı rüyâlara açıldım perde perde,
Saadetlerle coştuğum kutlu tepelerde,
Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde...
Derken, sanki gözümde bütün eşyâ silindi,
Bin hâtıra zevkiyle gökten baharlar indi.
Cennet yamaçları gibi renkli ve derindi;
Bir bir şafağın ağaran dağları gerindi,
Derken, sanki gözümde bütün eşyâ silindi..
Yollar parıldıyordu az ötede gümüşten,
Yolda ışık vardı geçmişteki tatlı düşten..
Düşler, mesajlar sunuyordu öze dönüşten;
Tam sînelerdeki med vakti bir köpürüşten,
Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten.
Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi,
Silinip gitti hayâlimden ne varsa maddî.
Hummâlı gözlerimde yaz rüyâları şimdi,
Zaten ilk günden beri kurduğum emelimdi.
Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi...
Sızıntı, Mayıs 1990, Cilt 12, Sayı 136
- tarihinde hazırlandı.