Allah’ı Anlatmada İlimleri Kullanmanın Faydaları

1. Nasıl, Rabb’imizin Kur’ân kitabını okuyarak düşünce, his, inanç ve hareketlerimize istikâmet veriyorsak, aynı şekilde, kâinat kitabının satır, cümle ve sayfalarında da bir yandan kendimizi bulup öğreniyor, bir yandan da nazar, tefekkür ve ilimlerle Rabb’imizin icraatını, hikmet ve san’atını hayret ve hayranlıkla seyredip, "Sübhânallah, Bârekallah, Allahu Ekber" diyoruz. İbâdettir bu, hem de bir saatlik tefekkürüyle belki iki bin secdeden üstün bir ibâdettir.

2. Her ilim esasen, ayrı bir dil olarak Rabb’imizi anlatmaktadır; dolayısıyla biz de o dillerle bir bakıma, Rabb’imize tercüman olmuş oluyoruz. Sonra, bugün her açıdan ilimleri kullanmaya mecburuz da; çünkü, ne Fatih veya Kanunî devrinde yaşıyoruz, ne de zikr ü cezbe ve istiğrakların hâkim olduğu bir devrede bulunuyoruz. Öyle bir günde yaşıyoruz ki, Rabb’imiz’in icraatı, san’atı âdeta Rabb’imize karşı kullanılmaktadır. ‘Îmanın mihrabı’ diye tavsif edilen tıb gibi ilimler bile Allah (cc)’ı ve mukaddeslerimizi inkârda bir vasıta telâkki edilmekte ve bugün ilimlere rehberlik yapan ve bilinmezleri haber veren Kur’ân’a saldırılmaktadır. Bu sebeple, maddecilerin madeyi ve ilimleri küfür adına kullanmalarına mukabil, fiziği, astrofiziği, kimyayı, biyolojiyi, tıbbı, matematiği.. kısaca Allah’ın isimlerinin tecellilerinden meydana gelen ve O’nun koyduğu kanunların ruhlarının oluşturduğu bütün ilimleri ve ilmî hakikatleri, kendilerine gerçek ma’nâ ve fonksiyonlarını vererek îman adına kullanmak sevaplı bir hizmet olsa gerektir.

3. İlimler bugünkü seviyesiyle asıl ve nihaî hakikatler olmadıkları gibi, belki de ileride kazanacakları en üst seviyede dahi hiçbir zaman ‘hayret’ ufkunu geçemeyerek, sadece O’nu gösteren birer vasıta ve kalbe, kafaya konan tozu-toprağı süpürmek için birer vesile olduklarından, ancak vasıta ve vesile mevkiinde kalmalı, kendilerine şüphe ve tereddütleri bir bakıma izâle edici, düşündürücü ve fikir verici olmanın dışında aslî vasıf verilmemeli ve insanı ayakta tutan esas kâidenin, yani Allah Kelâmı’nın ve îmanın yerine asla geçmemelidir. Bu çerçevede kullanıldıkları sürece, îman ve İslâm adına her zaman ilimlerden istifâde edebiliriz.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.