Beyan Öncüleri
Beyan mimarlarının ilhamları şahlandığı zaman, kalbler, gökten gelen yağmurlarla kabarıp köpüren altın yamaçlara döner.. kupkuru çöller, onların beyaz sağanağıyla birer çemenzâr kesilir., hele beyan, kıvamına gelip de bir ırmak, bir çağlayan, bir dalgalarla köpürüp sahillere akan umman halini alınca, söz mukavemet edilmez öyle bir sultanlığa erer ki, onun o ruhanî zemzemesi karşısında bütün münasebetsiz sesler-soluklar kesilir., bütün söz şeklindeki mırıltılar yerlerini sükûta terkeder ve muhtevasız konuşmalar bir bir uzlete çekilirler. Böyle kıvamında bir beyan sofrasına oturma bahtiyarlığına ermiş herhangi bir insan, gönlünü ona açabildiği ölçüde, kendini bir mûsikî çağlayanına salmış gibi onu olduğundan da fazla derinleştiren bir ruh haliyle dinler, bütün benliğiyle onun içinde erir ve âdeta, gassalin elindeki meyyit gibi tamamen ona teslim olur.
İyi bir beyanın hemen herkes üzerinde, tabiî onların istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde, mutlaka tesiri olur. Bazen insan güçlü bir beyan esintisi karşısında, adeta balonlara binmiş, uçurtmaların dolaştığı noktalarda dolaşıyor gibi kendini bulunduğu atmosferin hürriyete açık iklimlerinde uçuşan kuşlar kadar hür ve rahat hisseder. Böyle bir cazibe merkezinin yüksek çekiciliğine kapılıp, hep o "ile'l merkez" güç etrafında dönüp durduğu esnada, kabil olsa da o, bir ruhunu dinlese, kimbilir ne etkileyici, romantik mülâhazalarla iç içe olduğunu ve ne alternatif zevk açılımları yaşadığını duyacak ve hayranlıkla kendinden geçecektir. Böyle bir talihli, bu kabil ses ve söz Kevserlerini her yudumlayışında yeniden bir kere daha dirilerek kendini keşfeder.. kulaklarında yankılanan kelimelerin, cümlelerin ruhuna akışıyla, her an ayrı bir farklılığa erdiğini duyar ve hayatın beyan buudundaki televvünlerinin ne kadar aşkın olduğunu hissederek, tekrar tekrar hayretle irkilir.
- tarihinde hazırlandı.