Münafıkların Hayat Anlayışı
Münafığa göre, tek doğru insan kendi, tek doğru düşünce de onun düşüncesidir. Evet ona göre, doğrunun biricik mikyası onun çarpık kriterleri, müşevveş şuuru, endazesiz idraki ve her zaman yanıltan hisleridir. Varlığı ve varlığın perde arkasını böyle bir ruh hâletiyle değerlendiren -bilhassa "temâşâ eden" demiyorum- böyle bir hasta ruh nazarında, her nesne olduğundan çok farklı ve hemen herkes de, kendisinden endişe duyulması icap eden potansiyel bir düşmandır. Evet ona göre, bütün bir fizikî dünya ve onun metafizik buudu, yerleri-gökleri, ayları-güneşleri, yıldızları-nebulaları, dağları-dereleri, ovaları-obaları, bağları-bahçeleri, canlıları-cansızları, insanları ve hayvanlarıyla simsiyah bir fon üzerinde aldatan yalancı ışıklar, ürperten resimler ve ruhlara dehşet saçan görüntülerden ibarettir. O, ruhundaki maraz ve mizacındaki inhiraftan ötürü, âfâkî ve enfüsî her hâdiseyi, sisli-buğulu, tozlu ve dumanlı görür: öyle ki, onun o zifirî düşünce karanlığında, bazen iman ve imanın vadettikleri, Allah'la insanın Hâlık-mahlûk münasebetleri, ruhun ebediyet arzusu ve ukbâ mülâhazaları üzerinde ya hiç durulmaz ya da onun vicdanını saran sis ve dumandan ötürü katiyen oldukları gibi hissedilmezler. Bazen de o, irâdî olarak bunları hissetmemek için kendini keyiflere, neşelere, eğlencelere ve oyunlara salar ve âdeta bütün insanî derinliklere karşı hep kapalı kalmak ister; ister de, dalıverir cismanî zevk ve safâya, şehvete, hevâya ve en derin uykulara.. sonra da kaçar, aklının getirip önüne serdiği realitelerden, mantıkî istidlâl ve istinbatlardan. Vehimlerle oturur kalkar.. sırf kuruntularını yaşar.. ve bu öldüren kâbustan uzaklaşmayı da asla düşünmez/düşünemez.
- tarihinde hazırlandı.