Ebrâr
Ebrâr; iyiler, hayra kilitlenmiş kimseler, riyazet ve ahlâkî istikametle Hakk'a ermeye çalışan birr u takva erleri.. ve özleri-sözleri doğru, hayatlarını kılı kırk yararcasına yaşayan Hakk'ın sadık kulları demektir. Ebrârın bir kısmı Hakk'a bağlılık, vefâ ve O'nunla gönülden münasebet içinde bulunmanın yanında, sadece kendileriyle meşguldürler; her hamle ve hareketleri Allah rızası çizgisindedir ama, bu hamle ve hareketler şahsî kemalât yörüngelidir. Bunlar, ağları gerilmiş hemen her zaman, mânevî füyuzât avlama peşindedirler; peşindedirler ve bazen kendilerinden de halktan da o kadar uzaklaşırlar ki, vahdet denizinin gaybî vâridât dalgaları arasında istiğraktan dehşete, dehşetten hayrete sürekli gel-gitler yaşarlar da, görenler onları meczup sanır ve alaya alır. Ne var ki, Hak'la münasebetlerinin derinliği ne olursa olsun, bu çizgideki ebrâr, zihinlerde hâsıl ettikleri bulanıklıktan ötürü muktedâ bih (uyulup örnek alınacak kimse) olamazlar.
Ebrârın diğer kesimi ise, her zaman Mişkât-ı Nübüvvetin ziyası altında hareket ettiklerinden, hep dengeli davranır, her hamle ve hareketlerini vahy-i semâvî, kalb ve aklın vesâyetinde plânlar ve seslendirirler. Şer'î meseleleri doğru anlar ve iltibaslara meydan vermeyecek şekilde yorumlarlar. Eşyanın perdeönü ve perdearkasıyla alâkalı mülâhazalarında hep muvazeneyi korur, vecd u istiğrak hâlleriyle alâkalı zuhurat ve ihsaslarını "usûlü'd-din" prensipleriyle tashih eder ve istinbatlarını çevrelerine öyle sunarlar. Her zaman dünyayı, enbiyanın kriterleriyle değerlendirir, kalben ona karşı tavırlarını belli etmenin yanında, Hak güzelliklerinin meşheri, ilâhî isimlerin tecelligâhı ve ahiretin de tarlası olması itibarıyla da ona gereken ihtimamı göstermede kusur etmezler. Bunu yaparken de, bütün gayretleriyle Hak hoşnutluğu ve ebedî saadet arkasında dur-durak bilmeden sürekli koşarlar; koşar ve ömürlerinin saat, dakika ve saniyelerini, yedi-yetmiş-yedi yüz veren başaklara çevirerek hep peygamberâne bir azim içinde bulunurlar. Her zaman, gözlerini kendi üzerlerinde hissettikleri kitlelere karşı birr ü takva örnekleri sergilerler. Her görüldükleri yerde birer işaretçi gibi O'nu hatırlatır, herkesi O'na yönlendirir ve O'nu gösterirler. Hâsılı bunlar;
İşleri birr ü takva, düşleri birr ü takva,
Her zaman Hakk'a uyar ve halkı gözetirler.
- tarihinde hazırlandı.