Envar-ı Zat’ın Zuhuru Karşısında Sâlikin Durumu

Sübuhât-ı vech veya envâr-ı Zât'ın zuhûru ise, yukarıdaki cemalî tecellilerden çok farklı öyle bir ziya tufanıdır ki, böyle bir mazhariyetle kuşatılan ârif-i billâh, nefsi dahil mâsivâ adına hiçbir şeyi göremez olur; hatta ehadiyet-i Zât'ın muhît ve mütemâdî şuaâtı karşısında esmâ ve sıfâtın envârını dahi hissedemez hâle gelir. Dahası bunlardan bazı müstağrak ruhlar ilim mertebesindeki temyiz ve taayyünü bile duymaz olurlar da ezelle alâkalı " - Allah vardı ve O'nunla beraber hiçbir şey yoktu." Peygamber beyanına, lâyezâli de katma mülâhazasıyla, " " ilavesinde bulunarak hâllerinin ifadesi bütün bütün hakâik-i eşyayı göremez hâle gelirler ve Câmî gibi her şeye "hayâl" deyiverirler.

Ne var ki, bu hâl bazılarında temâdî eder de bunlar mahv u sekr ve ıstılâm hâllerini hakikat; bizim idrak ufkumuza giren şeyleri de tasavvurlarımızın ve tahayyüllerimizin ürünü olarak görürler. Bunların bazılarında da "berkî tecelli" denen türden muvakkat envâr-ı Zât tufanı yaşandıktan sonra yeniden âlem-i fark'a dönmeler olur; olur da onlar, içinde bulundukları iç ihtisaslar atmosferinden sıyrılır ve zahirî ihsaslar dünyasına avdet ederler. Böyleleri sübuhât-ı vechin kuşatan şuaları karşısında tabiatlarının bir derinliği hâline getirdikleri ruh-u şeriatla her zaman temkin soluklar ve teyakkuz içinde bulunmaya çalışırlar. Bunun aksine, tabiatları mizan-ı şeriatla bütünleşememiş ve şuuraltları da diyanetin kontrolünde olmayanlar ise Zât-ı Bârî'yi de idrak alanları içinde mütalâa etme vartasına düşüverirler. Böyle bir durumda da had aşılmış, mutlak takyid edilmiş, muhît de muhît olduğu aynı anda muhât kabul edilmiş olur.

Oysaki, Sahib-i şeriat bizim düşünce alanımızı ef'âl, âsâr ve esmâ âlemiyle sınırlandırarak, bizleri "Zât-ı Baht" hakkında düşünmekten menetmiştir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.