Uhud, Hz. Hamza ve Ruh Dokusu Uyumu
Uhud, onun gibi bir kurban istiyordu. Yaşça, Efendimiz'den büyüktü. Müslüman olduğunda şöhretinin ve şerefinin zirvesindeydi ve Haşim Oğulları'nın şerefi kabûl edilirdi. O, çölde arslan avlardı. İçki de içerdi. Geldi, yeğeni ve kardeşinin yetiminin önünde diz çöktü ve Müslüman oldu. Bu, çok önemli bir hadiseydi. Uhud'da da, öyle bir günde, demek ki, O'nun şehid olması gerekiyordu. Ve, hiç tereddüt etmeden başını uzattı. Böyle çetin bir günde Rasûlüllah'ın uğrunda kurban olabilmek için ruh dokusunun tutması lâzımdı. Demek ki, onun ruh dokusu, yeğeni, yani Efendimiz'in ruh dokusuyla uyuşuyordu. Herhalde Üstad'la da Hafız Ali abininki tutuyordu ve aynı doku uyumu Hasan Feyzi'de de vardı.! Bir muallim, mükemmel bir edebiyatçı, çok güzel şiir yazıyor ve tasavvufta da irşad mertebesine gelmiş. Bütün bunları bir yana itip, geliyor ve bir ruh mimarına teslim oluyor. Tahirî Mutlu'da, Sabri ağabeyde de aynı uyumdan söz edilebilir.
- tarihinde hazırlandı.