Fethullah Gülen Hocaefendi'nin İstanbul gece kulübü saldırısı ile ilgili taziye mesajı
İstanbul’da yılbaşı gecesi bir gece kulübünde gerçekleştirilen ve içinde başka ülke vatandaşlarının da olduğu 39 kişinin hayatına mal olan hunhar terör saldırısını şiddetle tel'in ediyorum.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin aile ve yakınlarına, Türk milletine ve saldırıda vatandaşlarını kaybeden milletlere başsağlığı ve sabırlar, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Yeni bir yıla girerken bu menfur terör hadisesiyle sarsılmanın yanında bizleri derinden endişeye sevk eden başka bir mevzu da iktidara yakın bazı yayın organlarının sosyal medya üzerinden bu saldırının mesuliyetini de Hizmet camiasına yıkma teşebbüsleri olmuştur.
Son yıllarda artık bir refleks haline gelen ve dünya basınında itibar görmeyen bu teşebbüs ne yazık ki bazı kesimlerin siyasi hesapları adına hiçbir ahlaki prensibi çiğnemekten çekinmeyeceklerinin yeni bir göstergesidir.
Hizmet camiasının 1970’lerden beri şiddete, teröre ve teröristlere karşı tavrı bellidir. Türkiye’nin bugünkü idarecileri de dahil olmak üzere geçmiş pek çok milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı tarafından takdir edilmiş bu camianın fertleri terörün her turlusunu kayıtsız şartsız lanetledikleri gibi zor sosyoekonomik şartlarda yasayan gençlere eğitim imkânları ve kariyer fırsatları hazırlayarak onları terörist grupların ağına düşmekten kurtarmak için seferber olmuşlardır. Terörist grupların kız çocuklarını kaçırdıkları ve eğitim hakkını engellediği coğrafyalarda onlar için okullar açarak gelecek nesilleri kucaklayıcı zihniyetle yetiştirme çabası içinde olmuşlardır.
Maalesef bu camia hakkında kendileri de daha önce defaatle takdirlerini ifade eden Türkiye’nin bir kısım idarecileri 2013 yolsuzluk soruşturmalarını müteakip tamamen farklı bir dil kullanmaya ve asılsız ve delilsiz ithamlarda bulunmaya başladılar. Yakın zamanda Rus elçisinin katli, Temmuz ayındaki menfur darbe teşebbüsü, daha önce Rus uçağının düşürülmesi, ve idarecilerin aile fertlerine suikast teşebbüsü gibi çirkin ithamları delilsiz ve mesnetsiz yaptılar. Koca bir camia hakkında yalan, gıybet ve iftirayı medya diliyle yayarak evrensel ahlaki ve hukuki prensipler yanında temel İslami değerleri de çiğnemekten çekinmediler.
Rus elçisinin öldürülmesi münasebetiyle ifade ettiğim gibi endişem odur ki bu asılsız ithamlar tekrar edecek ve her vesile değerlendirilerek bu camia karalanmaya devam edecektir. Suikast ve terörist saldırı gibi hadiselerde mesuliyeti camiaya yıkma teşebbüsleri itibar görmediği için başka yollar aradıkları sosyal medyaya yansıdı. Bu meyanda son birkaç yıldır kamuoyuna itirafçı olarak lanse ettikleri insanlara suikast düzenleyip bunu camiaya fatura etme planları tüyler ürpertici mahiyettedir.
Umulur ki Cenab-ı Erhamurrahimin bu tuzak ve oyun kuranların bu meş’um planlarına fırsat vermez ve heveslerini kursaklarında bırakır.
Bu vesileyle bir kere daha ilan ediyorum ki her insani aziz tutmak temel değerleri olan bu camia fertleri kendileri nasıl bir muameleye maruz bırakılırsa bırakılsın, ne turlu tacizlere uğrarsa uğrasınlar kendilerini müdafaa adına hukuki ve demokratik çerçevenin dışında hiçbir şey yapmama ve bir insana zarar vermeyi bir kenara bırakın karıncaya dahi basmamaya özen göstermeye devam edecektir.
Cenab-ı Erhamurrahimin’den niyazımız odur ki ülkemizin ve dünyamızın üzerinde dolasan bu karanlık bulutları dağıtıp bizleri herkesin farklı fikirler ve dünya görüşlerine saygı duyduğu, insanlık kardeşliği adına birbirini kucakladığı günlere ulaştırsın.
M. Fethullah Gülen
- tarihinde hazırlandı.