Prof. Dr. Süleyman Dukur, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Müslümanlar bizden söz değil, hizmet bekliyor
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin çok etkili bir sözü var; diyor ki: "Kulaklar doydu fakat gözler aç" Bugün İslam ve Müslümanlar bizden söz ve konuşma değil hizmet bekliyor.
Bizden amel istiyor. Dinin değerlerini hayatımızda ve vicdanlarımızda yaşayarak hakkıyla temsil etmemizi istiyor...
Dolayısıyla Müslüman'ın ilkesi Allah için yaşamaktır. "De ki: Size bir öğüt vereceğim. Allah'a yönelin." Kime yöneleceğiz? Allah'a yöneleceğiz. "Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun." "Ey iman edenler! Allah için şâhid olarak adaleti gözetin."
Bütün bu Ayet-i Kerimeler, Müslümanı daima aksiyona teşvik ediyor. Daima faal. Daima hareketli. Daima aktif. Daima etkin olmaya. Peki, bu nasıl sağlanacak? Ruhlardaki Dirilişi inşa ederek... Bunun çile ve ızdırabını çekerek. Fethullah Gülen Hocaefendi diyor ki: "Müslümanların yüzlerinde ve gözlerinde bu çileyi göremiyorum" Çile çekmezsek nasıl harekete geçeceğiz? İnsan hangi gaye için yaşar? Eğer hayattaki hedefini bilmek istiyorsan, ne için ızdırap çektiğine bak. Seni harekete geçiren dert ne? Aynada kendine bakarken, her an kendinle ve iç dünyanla yüzleşirken, içimde nasıl bir ızdırap var? Beni harekete geçiren dert ne?
Öyle görünüyor ki günümüz gençliği çileden yoksun basit ve değersiz idealler peşindeler. Ya büyük çileler çekenlere ne demeli? Merhum İmam Gazali der ki: "İnsanın himmeti çektiği çile kadardır. İnsanın himmeti derdi kadardır. Kimin derdi küçük bir arazi parçasını ekip biçmekse, himmeti ona göredir. Fakat derdi dünyayı ıslah etmek olanın himmeti de o ölçüdedir.
Acaba, bugün Müslümanlar olarak, himmetimiz dünyayı ıslah etmek midir? Himmetimiz değerleri sunmak mıdır? İyilik, sevgi, hoşgörü, kardeşlik, hürriyet, onur gibi değerleri. Bu değerleri insanlığa sunmamız gerekmiyor mu? Evet. Sunmamız gerekiyor; sadece teorik olarak değil, pratik olarak da.. Yani bu değerleri yaşayarak. İşte gerçek değer budur..
Bu düşünceyle âlimler, ıslah ehli mütefekkirler çabaladı. Bu çabayla Peygamber Efendimiz ve O'nun ashabı yaşadı. Bu çabayı geçmişte âlimler gösterdi. Bugünün âlimleri de göstermektedir. Hayatlarını bu yola ve bu hedefe adadılar.. Bu hedef de; içimizdeki himmeti aktifleştirmek.. Himmetse, sadece çile ile oluşur. Bu gerçekleştiği takdirde insan himmetiyle harekete geçer. Ve görevini yerine getirir. Öyle ise üç şey var: himmeti oluşturan çile, insanı harekete geçiren himmet ve himmetle yerine getirilen vazife.. Peki, bugün senin vazifen nedir ey Müslüman? Vazifen, bu yüce dine hizmet etmendir.
Prof. Dr. Süleyman Dukur, Ürdün Üniversitesi-Kuran ilimleri Hocası / ÜRDÜN
- tarihinde hazırlandı.