Stephanie Varnon-Hughes, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Yaşatmak için yaşamaya adanmış insan
Lincoln Üniversitesi’nde dinler-arası eğitim üzerine doktora yapıyorum. Dinler-arası programlarda Claremont Lincoln Üniversitesi için çalışıyorum. Bir yandan da, Dinler-Arası Eğitim Dergisi’nin baş editörüyüm.
Dolayısıyla, dinler-arası diyalog, hem kişisel hem de meslekî hayatımın büyük bir parçasını oluşturuyor. Hizmet Hareketi’ni ilham kaynağım olarak görüyorum. Hizmet ile tanışana kadar bunu çok fark etmemiş olsam da, hayatım boyunca eğitim, hizmet ve diyalog benim için birer dönüştürücü güç olmuştur. Hizmet’i, önce sınıf arkadaşlarımdan, daha sonra da diyalog merkezlerinde, akademik konferanslarda ve makalelerde ve tabii ki Sayın Gülen’in yazılarında da, profesyonel manada tanımaya başlayınca, benim kendimce yapmaya çalıştığım işleri, samimane bir şekilde yürütmeye çalışan koca bir toplumsal hareket olduğunu gördüm.
Bana göre, Sayın Gülen, son derece mütevazı ve geniş vizyon sahibi bir insan.
Onun söylediklerini dikkate alan ya da çok önceleri başlamış olan bu eğitim projelerinin bir parçası olan her bir insanın, hizmet, eğitim, uzlaştırma ve diyalog alanlarında dönüştürücü bir güce sahip olduğunu görüyorum.
Geniş bir kalbi olan ve kendini başkalarını yaşatmak için yaşamaya adamış bir insanın, gerçekten dünyayı değiştirebileceğini düşünmek, biraz hayali gelebilir insana.
Fakat ben, Sayın Gülen’in, kişisel güç ya da övgü peşinde olmayan, hatta kendisi hakkında konuşulmasını dahi istemeyen bir kişi olduğunu görüyorum. Onun için önemli olan başkalarını yaşatmak. Ayrıca Sayın Gülen’in beni etkileyen diğer bir yönü şiire olan sevgisidir. Ben de çocukken ağaca çıkar ve şiirler yazardım. O anlarda, Allah’a daha da yakın olduğumu hissederdim.
Sayın Gülen’in de, şiir ve hayâl dünyasının insanı sonsuza yaklaştıran vasıtalar olduğunu söylediğini biliyorum. Bu konuda beni teşvik eden öğretmenlerim olduğuna da hep şükrediyorum. Eğitim ve hizmet adına bu kadar çok emek veren bir insanın aynı zamanda insanların ruhlarını da beslemek istemesi de ayrı bir güzellik. Dolayısıyla bu Hareket’in en büyük katkılarından birinin, güzel bir hayatı erişilebilir kılması olduğunu düşünüyorum.
Kim olduğunun hiçbir önemi yok. Müslüman ya da Hıristiyan, kız ya da erkek, paralı ya da parasız, hiç fark etmez; eğitim alabiliyorsun. Ve yalnızca eğitim ile de kalmıyor, bazen yemek, bazen insanî yardım ya da ilaç.. Yani neye ihtiyaç duyuyorsan...
Yaşadığı toplumun bir parçası olan ve Hizmet Hareketi aracılığıyla bunu gerçekleştirebilecek olan nice insanlar var. Bu şekilde kendimi geliştirmeme, bu tarz dinler-arası çalışmalarda bulunmama vesile olan şeylerin aynılarının bu Hareket vasıtasıyla başkaları için de gerçekleştiğini görüyorum. Yanılmıyorsam Kur’an’da, Allah’ın bizleri farklı ırk ve milletler halinde yaratmasındaki hikmetin birbirimizi tanımamız olduğu anlatılıyor. Burada ilme dayalı, hepimizin bilgisinden, aklından, öğrendiklerinden gelen bir güç var. Eğer yalnızca kendi kendimizi tanır, kendi küçük dünyamızda kalırsak, hiçbir zaman bilgimizi daha da zenginleştiremeyiz.
Fakat birbirimizi tanır, bilim dünyasını keşfeder, dünyayı da daha çok tanırsak, işte o zaman bildiklerimize değer katabiliriz.
Stephanie Varnon-Hughes kimdir?
Stephanie Varnon-Hughes Claremont Lincoln Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir. Dinler arası Çalışmalar dergisi baş editörüdür. Aynı zamanda dinler arası müfredat konusunda doktora yapıyor. New York Din Bilimleri Okulu'ndan 2008'de kilise tarihi ve 2009'da din bilimleri alanlarında yüksek lisans derecesi aldı.
- tarihinde hazırlandı.