Muamele ve Davranış
Dindarlık, muamele ile belli olur.
Mü'min, yaptığı şeyleri Allah'ın teftişine arz etme mülâhazasıyla yapar.
Yağmur, bulutlu havada; iyi davranışlar da, Allah'la irtibatlı gönüllerde bulunur.Her şey kontrol altına alınabilir ama, huy zor...
Yaşlı insanın süt emmesi ayıp, sütten kesilmesi de zordur.
Hiç kızmayanın kızması çok farklıdır...
Eğri çomağın gölgesi düz olamayacağı gibi, kalb balansını iyi ayarlayamamış birinin davranışları da düz olamaz.
Halk, davranışlarına göre seni bir yere oturtmuşsa, durumunu değiştirmeden, başka muamele beklemek abestir.
Âfiyetten daha tatlı, başkalarına muhtaç olmaktan daha acı ve şartların elvermediği zaman dindar olmaktan daha ağır bir şey yoktur.
Amelsiz söz, verâsız fıkıh, velâyet ve zühde ulaştırmayan ilim, vefâsız dostluk ve âfiyetsiz hayat, birer aldatmacadan ibarettir.
Çilehaneler irade gücünü artırır. Fert, oralarda kendi kendini bulur. Çilehanede, inziva esastır. Bunun için de iyi bir bâtın, fevkalâde bir zâhir olması şarttır. Fakat mükemmel fert, toplum içinde gelişir. Beşerî münasebetlerin tam öğrenilebilmesi, ancak toplum içinde olur..
Sevgililer gibi kaynaşıp bütünleşin ama, iş ve muamelelerinizde yabancı olma esasına göre davranın!
Sen, kendini anlatmayı bırak; seni davranışların anlatsın..!
Sızıntı, Aralık 1991, Cilt 13, Sayı 155
- tarihinde hazırlandı.