Yaratılışın Hikmeti
Allah'ın görünen âlemi yaratmasının pek çok hikmetinden biri şu olsa gerek: Hâricî, görünen vücut başka, ilmî vücut başkadır. Mesela sizin kafanızda tasarı halinde değişik vücutlar vardır. Bunlar, hariçte vücut bulsa kafanızdaki o şeyler birer şekil ve suret alacaklardır.
Misal bu ya, bir mühendis inşaatı yapmadan evvel kafasında evvela bunu tespit eder.. Sonra onları kaleme alır, sonra da şekillendirir. Zihindeki tasavvur başka, hâricdeki vücut daha başkadır. Binanın hâricî vücuda çıkması için çimentoya, demire, işçiye vs. ihtiyaç vardır. İlmî vücud denen şey onun kafasındakidir ve onu kimse göremez. Hâricî vücut ise o görülür.
Tabii Allah'ın bilmesinin böyle olduğunu söylemiyoruz. Allah'ın muhit ilminde, var olacak herhangi bir eşyanın imkânâtı, planları, tasavvurları ve tasarıları o muhit ilme göre mevcuttur. Gerçi bu tabirleri Allah'a isnat hatadır. O'nun muhit bir ilmi vardır ve onu sadece Allah bilir. Ve böyle bir bilme O'na mahsustur. Keza, Allah sadece ilimden ibaret değildir; O'nun ilminin yanında kudret, irade, sem' ve basar gibi sıfatları da vardır. Allah bu sıfatlarla bilinmelidir.
Öyleyse, "Allah biliyordu. Bilgisiyle iktifa etseydi." demek, insanı Allah'ın diğer sıfatlarını inkâra götürür. Nasıl ki ilmi tasarıları hazırlar, meşieti, kudreti, iradesi de adeta çimentosunu, demirini getiriyor gibi hâricî vücut adına o sıfatlar da nurlarını ifaze edecekler. Böylece o hem kendi kendini görecek, hem de onu başkaları görüp alkışlayacaktır. Evet, Allah yaratır ve ilmî vücudun, hâricî vücuttan farklı olduğunu enzâr-ı âleme gösterir.
Çalışmak ne zaman ibadet olur?
Çalışma da bir nevi ibadettir. Ama çalışma, ibadetle beraber olunca ibadet sayılır. İbadetle değerlendirilmeyen ve derinleştirilmeyen çalışma, ibadet değildir. Esasen bir yönüyle çalışma sıfır; ibadet de bir rakamdır. Çalışmanın kıymet kazanması, yanındaki rakama bağlıdır. Binaenaleyh beş vakit namazını kılan ve bu namazlar arasında hayatını işle süsleyen bir insanın iş hayatı da ibadet olur. Evet, namaz kılan bir insanın kazmasını yere vuruşu, bağını budaması, hatta tarlasına gübre atması dahi ibadettir. Hadis-i şerifin ifadesiyle, böyle birinin, "Hanımının ağzına bir lokma koyması sadaka olur." (Buhari, İman 41; Müslim, Zekât 48) ve ona sevap kazandırır. İşin doğrusunu emir ve takdîrin gerçek sahibi Allah (c.c.) bilir.
Bu metinler Fethullah Gülen'in 70'li yıllarda cami cemaatinin sorularına verdikleri cevaplardan derlenmiştir.
- tarihinde hazırlandı.