İslam, Fikir Hürriyetine Her Zaman Kapılarını Açık Tutmuştur

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) kimsenin sözünü katiyen ağzına basmıyor ve sesini kesmiyordu. Günümüzdeki siyasiler kendilerini seçen insanlara medyun oldukları/olmaları gerektiği halde, onların ağzından çıkan iki kelimeden ötürü "bırakın da onu biz söyleyelim" derler.

Oysa ben Allah Resûlü'nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) hiç böyle dediğini hatırlamıyorum. Evet, fikirlerin açık görüşülmesinin yanında rencide olabilme ihtimaline de katlanmak gerekmektedir. Bu meseleyi kendimizle kıyaslarsak bu mevzuda ne kadar yaya olduğumuz görülecektir. Kim bilir bizler belki de nice kabiliyetli insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine fırsat vermeyip kendimize ne kayıplar yaşatıyor ve nice istidatların körelip gitmesine sebebiyet veriyoruz. Kim bilir yanımızda ne istidatlar körelip gitmiştir de inkişaf etme imkanı bulamamıştır.

Ayrıca mevzu ile alakalı, her biri bir yıldız olan ashab-ı kiramın bazen kendi fikirlerinden sarf-ı nazar ettikleri de olurdu. Evet her biri bir yıldız olan o büyük insanlar bazen kendi fikirlerinden vazgeçerlerdi. İsterseniz bu konuyu bir misalle biraz daha açalım: Hz. Ömer, Hudeybiye'de Efendimiz'in yanına gelip gider ve Allah Resûlü'ne bazı farklı mülâhazalarını söyler. Ancak Allah Resûlü o mevzuda aldığı işarete binaen: "Ya Ömer! Ben Rabb'imin peygamberiyim. O'na muhalefet etmem" der. Hz. Ömer de Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yanından ayrılıp gider ve konuyu Hz. Ebu Bekir'le görüşerek doğruya ulaşır ve kendi kanaatinden vaz geçer. Evet, daha sonraları Hz. Ömer, bu hadiseyi her hatırlayışında ızdırapla iki büklüm olur ve büyük bir pişmanlık duyardı. Bu yolda verdiği sadakanın, tuttuğu orucun ve ettiği istiğfarın da haddi hesabı yoktu.

Bu misallere, Hz. Ebu Bekir'in rüya yorumlamadaki sözlerini ve İbn Ömer'in büyükler meclisinde otururken Efendimiz'in sorduğu sorunun cevabını bilmesine rağmen, saygısından ve hayasından dolayı bir şey söyleyememesini ve daha sonra babasının, o mecliste, bildiğini söylemesi durumunda, bunun kendisinin daha hoşuna gideceğini ifade ettiği hâdiseleri de ekleyebiliriz.

Sonuç olarak diyebiliriz ki İslamiyet, teslimiyet dini olduğu gibi, her zaman kapılarını fikir hürriyetine karşı açık tutmuş, edebi ve erkanına göre herkesin bu deryadan nasiplenmesine asla engel olmamıştır. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de her zaman hayatında bu hakikati yaşayarak bizzat göstermiş, ashabıyla olan muamele ve münasebetlerinde onların fikirlerini her zaman mühimsemiş ve onlara düşüncelerini her daim açıkça ifade etme fırsatını vermiştir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.