İnsanda, Allah'a Ait Hakikatlerin Gölgeleri Mevcuttur

Bizde Cenab-ı Hakk'a ait bir kısım hakikatlerin gölgeleri vardır. Biz bu gölgeler sayesinde bunların birer asılları olabileceği kanaatine varırız. Bu sınırlı şeyler, her şeyiyle sınırsız birinden gelir.

Hatta bizdeki tûl-u emel, ölmeme arzusu, ebediyet iştiyakı, cennet isteği, Cenab-ı Hakk'ın ebediyetinden gelen arzulardır. Bu sınırsızlık arzusu Allah'tan gelmeseydi bizde böyle bir arzu olamazdı. Evet, her insan kendi kendine: "Babam öldü. Ondan evvel dedem öldü ve bütün bunlar bana kati telkin etti ki, ben de burada ebedi değilim." diyebilir. Herkes bu telkin altında kalıp da böyle ebedi olmadığına öyle inanmalıdır ki, hiçbir mülahaza onun o kanaatini değiştirmemelidir. Bununla beraber bin tane vâiz ve nâsih on ders verse ve fâni olduğunu anlatsa o yine "Ah beka!" der. Bu, Hâlık'taki ebediyetten insan ruhu, fıtratı ve vicdanına in'ikas eden bir hakikatin ifadesidir. Onun için Rasyonalizm'in kurucularından Descartes "Bende bir kısım nâmütenâhi arzu ve istekler var. Bunlar, benden olamazlar. Çünkü ben sınırlıyım. Etrafımdaki eşyadan da olamaz. Çünkü onlar da sınırlı. Öyleyse bende kendisini gösteren bu nâmütenâhilik arzusu bir nâmütenâhiden geliyor." der.

Bunun gibi her vicdan sahibi kendi vicdanını dinlediği zaman kendisinde eksik ve gedik birer evsaftan ibaret olan hakikatlere tutunmak suretiyle bu gölgelerin asıllarının ve hakikatların hakikati olarak Zat-ı Vacibu'l-Vücut'ta bulunduğunu görüp gerçeği idrak edecektir. O zaman insanın hakikatini oluşturan sıfat, esma ve şuunât-ı ilahiyenin nokta-i mihrakiyesi bir varlık, kısmen bunları kendisine mal edecek ve, "Bunlara ben sahibim" diyecektir. Daha sonra bunlardaki eksiği ve gediği görerek eksik ve gedik olmayan, her zaman münezzeh ve mukaddes bulunan esma ve sıfata intikal edecek ve her şeyi Allah'a verecektir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.