Bayram Sevinci
Ölüm ayrılık ama, bize bayram sevinci,
Hoşnut ise Yaradan yolda bulunmuş inci.
Gözsüzlere bu dünya nefsânîlik meşheri,
Germiş ağını bekler her bucakta bir peri...
Bu büyülü iklime kendini salan insan,
Serâzâd arzularla yaşar hemen her zaman.
Sarar rûhunu o siyah perdesiyle yokluk,
Akar gönlüne tasa ve keder oluk oluk.
Ölüm bize dümdüz yol, onlara bir sarp yokuş;
Hakk’a varan yollarda yokuşlar bile pek hoş..!
İnançsızın murâdı her zaman Kâfdağında,
Dünya İrem olsa da onunki sel ağında...
Biz de, yatar kalkarız ama ekinler gibi;
Onlara göre ölüm bir çukur ki yok dibi.
* * *
Doğrulun kör yığınlar, doğrulun O’na dönün!
Gelmeden, akın-karadan ayrılacağı gün...
Yaradan bağışlar, rahmeti kahrından artık,
Biraz dövünün kapısında ağlayın artık!
Ceyhun olan gözyaşı eritir dağı-taşı,
Gönülde hüzün ağı her ibâdetin başı...
Gerilin yay gibi uçun semâviliklere,
Eğilmesin başınız yerdeki gölgelere..!
Yolda ölüm olsa da, bize bayram sevinci,
Hoşnut ise Yaradan yolda bulunmuş inci...
Sızıntı, Nisan 1992, Cilt 14, Sayı 159
- tarihinde hazırlandı.