Hadis ve Sünnetlerin Kaydedilmesinde Gösterilen Titizlik
Ashâb-ı Kirâm, hadîslerin kayd ve tespitine hassasiyet gösterdikleri ölçüde orijinalini muhafaza mevzûunda da fevkalâde titiz davranıyorlardı. Aişe validemiz hadîsleri kelimesi kelimesine nakle alabildiğine hassasiyet gösteriyor, İbn-i Ömer bir harf bile değiştirmeden rivâyet etmeye çalışıyor, İbn-i Mes’ûd ve Ebu’d-Derdâ’ gibi kibâr-ı ashâb, hadîs rivâyeti denince sıtmaya tutulmuş gibi tir tir titriyor ve neden sonra ağzından birkaç kelime çıkıyor ve kendimden kelime karıştırırım endîşesiyle bazıları da hiç mi hiç rivâyete yanaşmıyordu.
Tâbiîn-i kirâm’ın da bu meseleye aynı titizlikle yaklaştıklarını söylemek mübalağa olmasa gerek. Saîd b. Müseyyeb, Şa’bî, Alkame, Sevrî bu hassasiyetin büyük temsilcilerinden sayılıyorlar. Zaten daha sonraki dönemlerde, hem senet ve metnin tahkîki, hem de ricâl kitaplarının tedvîni, silik sözlerin hadîs cevherleri arasına girmesini bütün bütün zorlaştırıyor idi ki, zannediyorum dinî metinleri bu ölçüde hassâsiyette kritiğe tâbi tutan, İslâm ümmetinden başka bir ümmet de yoktur.
- tarihinde hazırlandı.