Dünyamızı Aydınlatacak Işık Kaynağı Peygamber Efendimiz (sav)
Çok uzaktan gölgenin başımıza vurması bile ümitlerimize bir "ba'sü ba'de'l–mevt" nefhası oldu. Hakikî vilâdetin bütün şeytanî mumları söndürecek ve karanlığa mahkum ruhları sönmeyen bir ışık kaynağına uyaracaktır. Allah, cihanları aydınlatacak ziyayı Sana bağlamıştır. Dünyaları aydınlatacak ışık kaynağının düğmesi Senin elinin altındadır. Sen istersen Allah da diler; Sen söylersen hepimiz de dinlemeye dururuz. İste ki ilâhî meşîet konuşsun, söyle ki kulaklar doğru bir söz duysun.
Sen Hak nezdinde de halk nezdinde de bütün cihanlardan daha değerlisin; biz hepimiz senin nazını çekmekteyiz, Sen ise bizim âb-ı hayatımızsın. Hayreti Mesih’in eli ölü cesetleri diriltiyordu; Sen nice yüz bin seneden beri ölü gönüllere ruh üfleyen İsrafil oldun. Şimdi gel ününü bütün dünyaya bir kere daha öyle duyur ki, bütün nifak, şikak ve fitne ateşleri sönsün, her taraf köyünün rengine bürünsün.
Sözlerim benim perişaniyetimi aksettiriyor; ama dileğim kamunun da dileği.. Sen hep rahmet-i Rahmân bildik, kendimizi de o kapıda birer dilenci. "Kerem kıl kesme sultanım keremin bînevâlerden/Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedâlerden." (M. Lütfi)
- tarihinde hazırlandı.