Günün İlk Saatleri ve Sabah Namazı

Namaz hemen her zaman, o kendine has büyüsüyle, pencerelerden süzülüp içeriye girerek alışık olduğumuz bir misafir gibi –ev sakinlerinden daha sıcak bir misafir gibi- seccadelerimizde bizi karşılar ve henüz başladığımız o taptaze güne kendi boyasını çalarak gelecek saatlerin mânevî hazzını ruhlarımıza duyulur ve mü'min ufkuna ait ilk sihirli farklılığı ortaya koyar. Böylece, bütünüyle Allah'a açık duygularımızla başlarız güne. Duyarız bir Cennet sabahı neşvesini bütün benliğimizle. İbadet, evrâd u ezkâr, kahvaltı ve daha bir sürü meşgale ve sorumluluk bu ince, nârin ve yemyeşil başlangıcın birer devamı halini alır; biz istemesek de her işimize sirayet eder, her davranışımızı kendi şivesiyle konuşturur. Derken, hareket ve faaliyetlerimiz ukbâ edalı bir inceliğe bürünür; zâhiren başkalarıyla aynı zaman dilimi içinde, aynı mekanda, aynı şeyleri paylaşıyor gibi görünsek de, niyet ve nazarlarımızın farklılığıyla hamle ve hareketlerimizde hep Allah'a emanet olmanın esrarını duyarız. Çevremizi, O'na ait tecellîlerle sürekli tül pembe görür.. her simada O'na işaret eden çizgiler müşâhede eder.. bu mülahazalarla dünyevîlik-uhrevîlik arasında gelir-gider ve inançlarımızın davranışlarımıza aktığını duyar gibi oluruz. Böyle bir ledünnîlikle idrak ufkumuza giren hemen her şeyi daha munis, daha sıcak, daha içli, daha anlamlı bulur ve karşımıza çıkan herkesi, her nesneyi bağrımızda büyüttüğümüz çocuklarımız gibi okşar, koklar ve inançlarımız sâyesinde kendimizi olabildiğine genişlemiş, sihirli bir atmosfer içinde sanırız: canlı-cansız bütün eşya renk, şekil, desen, mahiyet değiştirip de başkalaşmış gibi güler yüzümüze.. ve ruh olur, mânâ olur akar içimize. Taş-toprak, ağaç-yaprak, gül-çiçek, kuş-böcek.. her şey ama her şey gönül ufkumuzdan ruhlarımıza sürekli bir şeyler fısıldar. Bütün tekvinî emirler, satır satır, paragraf paragraf birer mesaja dönüşür, his ve şuurlarımıza harfsiz-kelimesiz "sehl-i mümteni" ne hutbeler ne hutbeler îrad eder. Teneffüs ettiğimiz hava, yudumladığımız su, çiğnediğimiz lokma, gözlerimizden gönüllerimize akan güzellikler, bize, bütün bunlarla mâhiyetlerimizin münasebetlerini, tat ile tat alma duygularımızın muâşakasını, hayatla umumî atmosferin aynı hesap ve aynı hendeseye göre hareketlerini söyler ve ruhlarımıza marifet Kevserleri içirir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.