Bunalımların Kökeni
Millet ve ülkemizi tıpkı bir karabasan gibi saran bu bunalımların kökleri, Batı'da, manevî değerlerin tezyif gördüğü, geçmişin horlandığı, metafiziğin ilim yuvalarından kovulduğu, cismâniyetin putlaştırıldığı, insan bencilliğinin azdırıldığı, ruhun bedene, kalbin kursağa, düşüncenin demagojiye kurban edildiği ve insanların maddîleştirildiği Rönesans sonrası döneme dayanır. Bu, bir Rönesans mesâvisi değil, onun ve onunla gelen hür düşüncenin sûiistimalinden doğmuştur.. doğmuştur ve o gün-bugün de ufuksuzlaştırılan ve ego merkezli yığınlar haline getirilen kitleleri, sadece maddeye, konfora, fizik dünyaya yönlendirmiş ve onları ruhtan, metafizikten ve insanî değerlerden uzaklaştırmıştır. Tabiî bu, aynı zamanda insanın kendi özünden de kopması demektir ki, bu kopuş, onu bütün bütün problem yığını haline getirmiştir. Milletler, kıvrım kıvrım.. fertler ve aileler, çözülmenin ağında.. demokratik kitle "örgütleri" çaresiz ve panik içinde.. ölçüler alabora.. inanç, ahlâk, aile ve gençlik en ürpertici sarsıntıların merkez üssünde perişan.. ve çoklarınca ümitler inkisarlara yenik durumda.. bütün bunlara karşılık, bu üst üste olumsuzluklara tepki duyanların tavırları da sadece bir teşhir ve bâtılı tasvir, sadece bir karalama ve ümitleri karartma gayretinden ibaret...
Bu itibarla da, kötülükler ve levsiyât başıboş.. toplum iki büklüm ve sürekli kan kaybetmekte.. onu yönlendirme mevkiinde bulunanlar gaflet içinde..
- tarihinde hazırlandı.