Nesle Sahip Çıkılmadı
İşin doğrusu şu ki, ona el uzatamadık; hele gönülden asla... Ona bir mektep bulamadık. Doğruyu okutup sevdiremedik ve onu kainatla bütünleştiremedik. O, kendisini ezip geçen her hâdisede, değirmene girip çıkmış gibi ezildi ve böyle bin ezilmişlikle, kendini bu hale getirenlerin karşısına dikildi.
Şimdi ise, Golyat'ın kesik başını tasvir eden tabloda olduğu gibi, o, kellesini elinde tutanların karşısında iki büklüm, canının iade edilmesini beklemekte... Evet kaybettiği her şeyi yeniden kazandırarak ruhunu ona iade etme; işte en mühim mesele bu...!
Bu Kaf dağından ağır vazifeyi kim yüklenecek; yuva mı? Cemiyet mi? Maarif mi? Hâlihazırdaki durumu itibariyle bu müesseselerden hiçbiri, bu işin üstesinden geleceğe benzemez. Şayet insanımıza, içinde yaşadığı dünyanın şartları muvâcehesinde ve ruhuna uygun bir dünya kurma imkânını hazırlamazsak, bu onun tükenişi olacaktır. Buna karşılık hâlihazırdaki şartlar ve yetiştirici müesseselerin işleyişi, hiç de ümit verici değildir. Ne asırlardan beri kayalara çarpa çarpa parçalanmış ve kırık dökük bir tekne hâline gelmiş maârif sefinemiz, -hele öğretme disiplin ve otoritesi sarsılmış olursa- ne bir aşhâne ve yatakhâneden farkı olmayan yuvalarımız, ne de binbir kargaşanın boy gezdiği içtimâîmiz, neslin beklediği hava ve iklimi getirecek hüviyette değildir.
- tarihinde hazırlandı.