Akılla İlgili Yapılan Tasnifler
Başka bir yaklaşıma göre akıl, nefis, zihin aynı şeyler olmakla beraber, fonksiyonları itibarıyla ayrı ayrı unvanlarla yâd edilen çok yönlü bir vahiddir. Ona, mücerret ve nuranî bir cevher olması açısından akıl, ortaya koyduğu aktiviteler itibarıyla nefis ve ihsasları zaviyesinden de zihin denmiştir. Bütün bunlar birer nazariye olmaları açısından önemsiz görünseler de, aklın, insandaki kuvvelerin en hayatîlerinden biri olduğunda şüphe yoktur. İyiyi-kötüyü birbirinden tefrikte, güzeli-çirkini dış yüzleri itibarıyla temyizde mutlak hâkim olmasa da, sadık bir şahit olduğu bedîhîdir. Evet yerinde o, yararlı ve zararlıyı birbirinden ayırt edebildiği gibi maslahat ve mefsedetler hakkında çok şey söyleyebilir; kezâ, zarurî ve nazarî bilgilerin farklılığını sezebildiği gibi nefs-i emmârenin tesirinde kalmadığı sürece, kalb ve ruhun vesayetinde sahibini tefekkür, tedebbür ve tezekküre sevk ederek onda meâlîye iştiyak arzularını şahlandırabilir. Ehlullah böyle bir akla, "akl-ı meâd", "akl-ı ukbâ" diyegelmişlerdir ki, bunun karşısında da bütün bütün meâlîye kapalı olan "akl-ı meâş", "akl-ı dünya", "akl-ı mecaz" vardır.
- tarihinde hazırlandı.