Milletlerin Kaderinde Yeniden Diriliş
Evet, tarihte öyle milletler görülmüştür ki, herkes onların dirilmemek üzere yok olup gittiklerini düşündüğü bir anda, bir ferd-i ferîd veya bir avuç kudsînin üfledikleri hayat, tutuşturdukları meşale ve taşıdıkları enerjiyle bir hamlede dirilmiş ve dörtbir yanda îman, ümit ve diriliş soluklamaya başlamışlardır. Bilhassa her zaman "Hira" bağlantılı kalabilmiş, ve "Tûr’" lara açık yaşamış bizim dünyamızdaki bu dünya insanı ruh safveti, zekâ duruluğu ve Kudret-i Sonsuz’la sımsıkı irtibâtı sayesinde şimdiye kadar bin ölüm çukurunu atladığı gibi, bu defa da önünü kesen ve aşılmaz gibi görünen şu handikapları bir bir aşacak ve ölümsüzlük arasâtına ulaşacaktır.
Aslında, daha şimdiden bir sürü başkalaşmanın varolduğundan dahi söz edilebilir. Bir hayli zamandan beri fikrî, ahlâkî, içtimaî, iktisadî ve siyasî hayatın çarkları, büyük ölçüde, toplumdaki bu önemli istihâleyi netice verecek şekilde cereyan ediyor. Evet, eski dünya bütün olumsuz yanlarına rağmen döl yatağında yepyeni bir dünya geliştiriyor. Hakk erlerinin esbâb dâiresindeki istek, dilek, yalvarış, yakarış, dua ve niyazlarına, Allah’ın o evvelsiz-âhirsiz, zamansız, merhalesiz ve her zaman sebepleri aşan meşîet ve irâdesinden cevâb-ı tevfîk beklemek, hem bilmem kaç yüz hikmet buutlu bir cevâb-ı tevfîk beklemek, elbette istek, dilek, yalvarış ve yakarış sahiplerinin acz u ihtiyaçlarının gereği, Allah’ın da ululuk ve engin rahmetinin iktizâsıdır..
- tarihinde hazırlandı.