Çağımızın Kuvvete Dayalı Özelliği
Bütün bu olumsuzlukların yanında bence, binbir çarpıklığın iç içe yaşandığı bu çağın en belirgin özelliği; hakkın kuvvete feda edilmesi, menfaat mülâhazasının bütün değerlerin önüne çıkması, katı ırkçılık düşüncesinin evrensel değerlerin yerini alması, milli ve milletlerarası problemlerin kaba kuvvetle çözülmeye çalışılması gibi hususlardır. Gerçi kuvvetin de bir hikmet-i vücudunun bulunduğu muhakkak.. ama, ona dayanılarak çözülmeye çalışılan problemlerde aklın, mantığın, muhakemenin hattâ dehanın değerlendirilemediği, değerlendirmek bir yana kulak ardı edildiği de bir gerçek. Bundan dolayı da dünyada güç kullanılarak gerçekleştirilen pek çok inkılâp ve değişimin, yeniden akli ve mantıki bir platforma oturtulabilmesi yolunda bazen seneler harcanmış da yine başarılı olunamamıştır.
Evet, kuvvet, hakkın elinde, mantık ve muhakeme rehberliğinde bir kısım problemleri çözebilecek potansiyel bir güç sayılsa da, his yörüngeli kaba düşüncenin elinde her zaman bir tahrip aleti olagelmiştir. Evet, İskender’in başını döndürüp bakışlarını bulandıran, Napolyon’un dehasını delik-deşik eden, Hitler’i çağın deli tekesi haline getiren işte bu kuvvet çılgınlığıdır. Ne acıdır ki, günümüzde, hak da, mantık da, muhakeme de bu çılgın kuvvet karşısında beraber yenik ve âdeta bir esaret yaşamakta.
Zannediyorum, günümüzde yaşanan kaoslar zincirinin ve her biri birer anafor halindeki hadiselerin arkasında da yine bu azgınlaşmış kuvvet var.. insani değerler, insani düşünce, mantıki olma ve hakka karşı saygılı bulunmanın yerini alan kaba kuvvet. Kuvveti temsil edenlerin hakka teslim olacakları, onları takip eden yığınların da gündelik endişelerin anaforlarından sıyrılarak, yaşadıkları dünyayı net görebilecekleri âna kadar da bu kaosların devam edeceği zaruri görünmektedir.
- tarihinde hazırlandı.