O Günlere Ait Hatırların Canlılığı
O cami günlerinin, hatta saatlerinin şiirini, mûsıkîsini dinleyen ve bunun hava gibi, su gibi, ekmek gibi aziz olduğunu duyup anlayan Hakk'a açık cemaatte de -kerameti onların böyle bir ruh hâliyle bir araya gelmiş olmalarında- ince bir anlayış, enderûnî bir nezaket ve derin bir irfan müşahede edilirdi: Herkes birbirini tıpkı güller gibi koklar, uzun zaman gurbet yaşamışlar gibi sarmaş-dolaş olur, iç çeker ve hasret giderirlerdi. Konuşmalarında hisli bir kalbin çarpışları gibi pürheyecan, tavırlarında karşı tarafı kırarım endişesiyle incelerden ince, yüzleri çiçekler gibi sürekli mütebessim, hep nazik ve enderûnîydiler.
Aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün hafızamda hâlâ bütün canlılığıyla dipdiri duran o pırıl pırıl albümün hangi sayfasına baksam, gönlüm ürperir, gözlerim yaşlarla dolar ve "hey gidi günler" der inlerim. Çok uzak bir geçmişte de olsa, ne zaman hayalimde, o günkü cemaatin o mavimtrak ve semavîleri hatırlatan hâlleri belirse, günümüzün hiçbir şey ifade etmeyen kaskatı realitelerinden uzaklaşarak o ümit ve iman insanlarının arasına dalmış gibi olur ve âdeta ferahlarım. Hülyalarımdaki o günün canlı resimleri bana göre en olumsuz sesi-sözü, havayı-atmosferi bile evirip-çevirip yumuşatacak kadar derindi, sıcaktı, içtendi ve ledünnîydi.
- tarihinde hazırlandı.