Çağdaş Geçinen İdareciler
Sen, "çağdaşlık," "çağ atlama" nakaratıyla kendi kendini avuta dur; kazanç, gelir dağılımı, refah, mutluluk, keyif, neş’e gibi gevezeliklerle teselli olmaya devam et; beraberlerinde bulunmayı şeref saydığın "çağdaş" dünyaların arş-ı nizamlarından kopup gelen sur sesi çoktan bir korkulu rüyâ gibi her yanı sardı...
Aslında senin, çağdaşlığın da çağı yakalaman da sadece bir züğürt tesellisi ve kendi kendini aldatma; senin icraatın sırf bir taklit ve başkalarına bakıp geviş getirme; idaren de, kurtları çobanlığa yükseltip, çobanları da sürüleştirmekten ibaret. Yakın tarihimiz itibariyle senin bu kabîl hataların, sayılamayacak kadar çok, ağza alınamayacak kadar da utandırıcı olmuştur. Evet sen, dünden-bugüne bir kerecik olsun hatalarını aşamadın.. aksine "hatamı aşayım, onu zihinlerden sileyim" derken, ikinci bir hata işledin.. işte milletçe, son bir-bir buçuk asırlık sarsıntı, perişaniyet ve buhranlarımız da, senin sebebiyet verdiğin bu "hatalar fâsit dâire"sinin bir ürünü.. belli aralıklarla gece baskınların, kendi milletine karşı güç denemelerin, aşağılık duygusunun verdiği tuhaf bir ruh haletiyle, sık sık kendini ispatlama gayretlerin de onun ayrı bir buudu! Târihin hiçbir devrinde, hiçbir bahtsız millet, bu kadar çok felâketin, bu kadar dar bir zamana sıkıştırıldığını görmemiştir. Ey, kinin, nefretin, garazın, muhâkemesizliğin âzat kabul etmez kölesi! Ey, kendi târihinin sayfalarını kanla kirleten tarihin kanlı delisi, cinnetin de bir sınırı olmalı değil miydi!?
- tarihinde hazırlandı.