Cenâb-ı Hakk’ın Kâinat, Eşya ve İçindekilere Nazarı
Daha önce de işaret edildiği gibi, Cenâb-ı Hakk’ın kâinat, eşya ve içindekilere (mâsivâ) nazarı, cemâl, celâl, kemâl edalı ve tenzih televvünlüdür ki, buna "nazar-ı âmm" ve bu nazardan meydana gelen feyze de "feyz-i umumî" denilir. Aynı zamanda böyle bir nazar ve muhit bakışa "vâhidiyet tecellîsi" de diyebiliriz. O’nun imkân âlemlerine teveccühü ise, daha ziyade rahmet, hikmet, inâyet, şefkat edâlı ve adalet şivelidir. Her şeyi merhametle görüp gözetme, hikmetle yerli yerine koyma, şefkatle kayırıp sıyânet etme ve adaletle her hak sahibinin hakkını koruyup bütün varlığı kuşatacak şekilde bir denge vaz’etme... gibi küllî ve celâlî teveccühlerinin yanında yine kendi meşîet tezgahından çıkmış farklı donanımlı, farklı zevât ve özel mâhiyetlere, hususiyle her bir ferdi başlı başına birer nev’ konumunda bulunan insanlara ve onlar içinde de enbiyâ, asfiyâ ve evliyâ... gibi belli mazhariyet sahiplerine has bir teveccühü, farklı bir iltifatı, daha engin bir rahmeti ve fevkalâdeden bir inâyeti vardır ki, buna da "ehadiyet tecellîsi" denegelmiştir.
- tarihinde hazırlandı.