Bizim İçin Ezanların Anlamı
Bizim için ezanlar her zaman, gönüllerimizle konuşan sihirli birer beyan olmuştur. Minareler ne zaman onlarla gürlese, ruhlarımızı kendi iklimlerine çeker, onları kendi dünyalarında dolaştırır, herkesle, onların anlayabilecekleri bir dil kullanarak konuşur ve ne yapıp yapıp kendilerini onlara ifade ederler. Bu seslerin ne mânâya geldiğini, neye çağırdığını, niye çağırdığını bilenler bilir ve her zaman onu/onları severler; bu itibarla da minareler o lâhûtî sesleriyle ne zaman gürleseler, onlar da soluklarını tutar ve derin bir haşyetle o sesleri mırıldanmaya dururlar. Bu seslerin aynı ölçüde onlara âşinâ olmayanlar üzerinde de ciddi tesirleri söz konusudur. Hele onlar içten, samimi, usta bir sesle ve gönül-dil uyumuyla icrâ ediliyorlarsa.. evet, işte o zaman:
"Gök nura gark olur nice yüz bin minareden,
Şehbal açarak (açınca) Ruh-u Revân-ı Muhammedî..
Ervah cümleten görür "Allahu Ekber"i,
Akseyleyince arşa lisan-ı Muhammedî." (Yahya Kemal)
mazmununca arz u semâ inler o soluklarla; inler de çok defa biz bu fani seslerin ötelere bir şeyler ifade etme gayretiyle insan üstü bir hâl aldıklarını tahayyül eder ve bu nefeslerde âdeta birer sermediyet şîvesi duyar gibi oluruz. Bu ses ve bu mutasavver şîve uykuda olan bütün hislerimizi uyarır; bizi lezzetten haşyete, vazife şuurundan haz alaşımlı mehabet ufkuna çeker, gönüllerimize beşiklerin başında mırıldanan ninniler safvetinde en masum zevkleri duyurur.
- tarihinde hazırlandı.