İyilik Yapmak
Mü'min, devamlı iyilik yapma fırsatlarını kollayan, böyle bir fırsat ele geçince de hiç vakit kaybetmeden iyilikte bulunan, kendisini iyilik yapma düşüncesine adamış insan demektir. Hatta ona göre iyilik sadece insana değil, hayvana veya bitkiye de yapılabilir. Bu mânâda acıkan bir hayvana yiyecek vermek, kurumaya yüz tutmuş bir ağacı sulamak da birer iyiliktir. Eşref-i mahlûkat olan insana yapılan iyilik ise, diğer varlıklara karşı yapılan iyiliklerle kıyaslanamayacak kadar kıymetli ve üstündür.
Allah, her insanın içine iyilik yapma hissini yerleştirmiştir. Bu itibarla da her ferdin içinde iyilik yapma hissi potansiyel olarak vardır diyebiliriz. Ancak Allah'ın herkesin içine yerleştirdiği iyilik yapma hissinden kaynaklanan bir iyilik ile, Cenâb-ı Hakk'ı tefekkür etme mülâhazasıyla yapılan bir iyilik arasında fazilet açısından önemli bir fark vardır. Nasıl, severken veya kızarken "Allah için" yapmak gerekiyor; öyle de iyiliği "Allah için" yapmak mü'mine daha fazla sevap kazandıracak ve aynı zamanda bu niyet ile iyilik yapmak amellere ayrı bir derinlik de katacaktır. İsterseniz meseleyi bir misal ile müşahhaslaştıralım: Mü'min, zor durumda kalmış bir karıncayı, özünde potansiyel olarak mevcut olan iyilik yapmak düşüncesiyle, içinde bulunduğu o zor durumdan kurtarabilir. Bunun sevap olmadığını söylemek mümkün değildir. Ancak bunu "Benim içimde böyle bir iyilik yapma düşüncesi var. Ama Allah'ım, bunu sırf Senin rızanı kazanmak için yapıyorum." duygu ve düşüncesi ile yapmak, iyilik yapmaya ayrı bir derinlik kazandırır.
- tarihinde hazırlandı.