Annenin yüksek fazileti
Anne, bir milleti yetiştiren ailenin en önemli unsurudur. O, İslâm nazarında o kadar mukaddestir ki, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Cennet, annelerin ayakları altındadır."[1] buyurur.
Öyledir, zira anne bir milleti yoğuran mukaddes bir el ve toplumun ilk hücresini teşkil eden yuvanın da kurucusudur; içinde cıvıl cıvıl çocukların etrafa saadet ve neş'e aksettirdikleri bir yuvanın kurucusu...
Bu yönüyle İslâm, anneye öyle yüce bir pâye verir ki, bunun ötesinde ona yeni pâyeler vermeye kalkışmak, o mukaddes varlığı hoyratlaştırmak onun başındaki zeberced kakmalı tacı alıp yerine cam parçalarıyla süslenmeye çalışılmış bir külah geçirmek gibi olur. Kadını ve erkeği yaratan Allah (cc), onların kâmet-i kıymetlerine göre onları teçhiz buyurmuş ve istidatları açısından da verdiğini vermiştir. Kadın maddeten zayıf ve nahiftir. Kadın hadiselerden daha çabuk etkilenir. İşte bu tabiattaki birini, yaratılışına mülâyim gelen işlerden uzaklaştırarak onun incelik, zerafet ve saygınlığıyla telif edilemeyen işlerde istihdam etmek açıktan açığa ona bir zulümdür.
Aslında kadın dediğimiz bu nazik varlık öyle şeylerle teçhiz edilmiştir ki, o yönüyle erkeğin fersah fersah önündedir. O bir şefkat kahramanıdır; evlâtları uğrunda öyle titrer ki bu konuda erkek onunla yarışamaz. Bu durum sadece insanlık âlemine mahsus da değildir; tavuğun bütün sermayesi kendi hayatı olduğu hâlde, yavrusunu köpeğin ağzından kurtarmak için çok defa kendini feda eder. İşte bütün canlılarda yavrularına karşı, Allah tarafından verilen bu engin şefkat duygusu, anneler için öyle muallâ bir sermayedir ki, bunu onun elinden alıp da ona hangi pâyeyi verirseniz veriniz, Allah'ın verdiğinin yanında çok sönük kalacaktır.
Her şeye mahrûtî bakıp geçtiğimiz bu bölümde, yuvanın nasıl kurulması gerektiği konusunda bir fikir vermeye çalıştık. Akîde, İslâm'ın pratik yönü, eşlerin dini-diyaneti, mesai taksimi, yardımlaşma ve çocukların iyi yetiştirilmesi konuları üzerinde durduk; ve Resûl-i Ekrem'in iftihar edeceği bir ümmet olma gibi hassas konulara vurgulama yapıp geçtik. Önümüzdeki bölümde aile çerçevesi üzerinde durmak istiyoruz.
[1] Aclûni, Keşfü'l-hafâ, 1/335; ayrıca bkz; Nesei, Cihad, 6; İbni Mâce, Cihad, 12.
- tarihinde hazırlandı.