Hidayet Karaca

Hafta içinde Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’yı cezaevinde ziyaret ettim.

Hidayet Karaca 14 Aralık 2014 günü gözaltına alındı, 19 Aralık günü tutuklandı. O tarihten beri hürriyetinden mahrum…

14 Aralık tarihinden beri medya tarihimizde ileride üzerinde çok durulacak bir duruş sergiliyor Hidayet Karaca… Cezaevinde gördüğüm Hidayet Karaca’nın duruşu aynıydı. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı olarak yıllarca tuttuğu “demokrasi nöbeti”ni şimdi içeride hepimiz adına tutuyor.

“Demokrasi nöbeti” 14 Aralık 2014 günü Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu’na yapılan baskın üzerine toplanan kalabalıkların ürettiği bir deyim… Samanyolu TV’de; “Demokrasi nöbeti” ismiyle bir program yapılıyor şimdi…

Bugün Ankara Üniversitesi’nin tanınmış ceza hukuku profesörlerinden Doğan Soyaslan’ın Hidayet Karaca’nın tahliye edilmesi için hazırladığı 27 sayfalık metni sizinle paylaşacağım…

Bu metin tutuklama kararını veren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun’a hitaben yazılmış.

Hakim Bekir Altun bu metni okuyunca ne hissetti bilmiyorum ama ben okuduğumda Türk yargısı adına derin bir üzüntüye kapıldım.

Prof. Doğan Soyaslan’ın 27 sayfalık tahliye talebi

Prof. Doğan Soyaslan’ın tahliye talebindeki şu satırları okuyalım önce:

“Tahşiye örgütünden ilk defa söz eden, kamuoyuna ve polise bilgi veren Fethullah Gülen değildir…

Fethullah Gülen Tahşiyeciler’i hedef gösterecek olsaydı, gizlice yapardı. Kendisine bağlı olduğu iddia edilen polis memurları da bunu gizlice yapabilirlerdi… Tahşiyeciler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü’ne Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan rapor gelir. Bunun üzerine 3 Aralık 2008 günü, zamanın Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne soruşturma açılması talimatı verir. Aynı gün, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü ilgili birimlere Tahşiye grubu hakkında bilgilendirme yazısı yazar. Öte yandan Tahşiye grubunun faaliyetleri askeri istihbarat tarafından da öğrenilmiştir. Askeri İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin 13 Mart 2009 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na Tahşiye grubunun EL Kaide ile ilişkisini anlatan bir yazı göndermiştir.

İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü 29 Nisan 2009 tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yazılı bildirim yapar. 4 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan soruşturma izni ister, 5 Mayıs 2009 tarihli yazı ile izin verilir. Soruşturma izni alındıktan sonra arama, yakalama teknik takip kararı alınır. 22 Ocak 2010 tarihinde 16 ilde eş zamanlı olarak 122 kişiye yönelik operasyon yapılır… Yapılan soruşturma sonucu İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılır. Sanıklar mahkum olur. Dosya temyiz edilir. Yargıtay özel yetkili mahkemelerle ilgili yeni düzenleme yürürlüğe girdiği için davayı esasa girmeden usulden bozar. Yargılama halen İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir.

O halde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 3 Aralık 2008 tarihli talimatıyla soruşturma ve dava açıldığına, deliller toplandığına, yargılama yapıldığına ve mahkumiyet hükmü verildiğine göre dosyada mahkumiyete yeterli delil vardır ve dava hukuka uygun sebeplerle açılmış demektir.”

2006 tarihli Tahşiye notu

Prof. Soyaslan’dan öğreniyoruz ki Tahşiye grubuna ilk kez Ergenekon davasında yargılanan bir kişinin 3 Mart 2006 tarihli not defterinde rastlanıyor. Ergenekon dosyasındaki 14 Ocak 2008 tarihli bir telefon konuşmasının konusu yine Tahşiye grubu…

Bu açık gerçeklere rağmen Hidayet Karaca hâlâ tutuklu ve Fethullah Gülen Hocaefendi için yakalama kararı çıkarıldı.

Aslında bütün bunlar Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında yakalama kararı çıkarmak için yapılıyor.

Yani hukuk siyasete kurban ediliyor. Üzüntüm bundan… Elbette bu hukuksuzluğu yine yargı sona erdirecek…

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.