20 Şubat 2015 tarihli köşe yazıları
20 Şubat 2015 tarihinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketi hakkında yazılı basında çıkan köşe yazılarından seçmeler…
Hayatın gayesi hizmet
Hizmet aşkına örnek olarak gösterilebilecek yıldızlardan biri de Ebû Heysem’dir. Allah Resûlü Tebük’e giderken o, geri kalmıştı. Bu geri kalış ve bu gecikme, onun vicdanını öyle baskı altına aldı ve öyle rahatsız etti ki, duramadı ve hemen atına binip, yola koyuldu. At yorulunca da semeri yüklendi ve yola yaya olarak devam etti. O esnâda Efendimiz, bir su başında ashabıyla beraber oturuyordu. Medine canibinden bir toz bulutunun yükseldiğini görünce, “Keşke Ebû Heysem olsan” dedi. Biraz sonra da Ebû Heysem göründü; pür-telaş geliyordu. Nebiler Serveri, onun gelişinden çok memnun olmuş ve kendisini candan tebrik etmişti. Ebû Heysem ise, kendisini Allah Resûlü’nün kucağına atarak “Yâ Resûlallah, nerede ise helak oluyordum.” diyebilmişti.
Süleyman Sargın’ın “Hayatın gayesi hizmet” başlıklı yazısı
Pensilvanya ve Fethullah Gülen Hocaefendi izlenimleri
Çok acımasız bir kampanya yürütülüyor. Bu 12 Eylül’den önce bize, Ülkücülere de yapıldı. Ne Amerikancılığımız ne faşistliğimiz kaldı. Hep vicdanlı bir sesin çıkıp bizi savunmasını bekledik. Ben burada gördüklerimi yazarak onu yapıyorum.
İrfan Sönmez’in “Pensilvanya ve Fethullah Gülen Hocaefendi izlenimleri” başlıklı yazısı
Hizmet hareketi özeleştiri yapar mı?
Sivil sorumluluk, kimden gelirse gelsin haksız ve yanlış uygulamalara karşı eleştirel bir tavır almayı gerektirir. Hizmet hareketi, sahip olduğu sivil kimlik itibarıyla özeleştirinin varlığını sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir pratik olduğunun farkındadır ve bu konuda gereken medeni tavrı ortaya koymaktadır. Hizmet gönüllüleri, elbette her türlü eleştiriyi dikkatle inceleyecek ve hatalarını da azaltarak gayretlerine devam edecektir.
Mustafa Yeşil’in “Kürt meselesinde duruş” başlıklı yazısı
Kürt meselesinde duruş
Kürt meselesinde milletin ortak kararı ne olursa olsun; biz burada olduğumuz kadar oradayız. Burada kaldığımız gibi orada da kalacağız. Mütekebbir siyaset bizi Türk milletine hizmetten; mütecebbir şiddet bizi Kürt milletine hizmetten alıkoyamaz.
Kerim Balcı’nın “Kürt meselesinde duruş” başlıklı yazısı
Paket program
17 Aralık sonrası Hizmet’e karşı hınçla, gayzla, kinle, nefretle, öfkeyle ancak açıklanabilecek akıl dışı söylemler ve uygulamaların bir plan dahilinde olmadığını düşünüyordum. Anlık tepkiler, reaksiyoner çıkışlar, birilerinin dediği gibi “siyasetin ahlakı” demesem de siyasetin doğası diye düşünmüştüm. Meğer ki yanılmışım. Hepsi de bir plan ve program dahilindeymiş. Bugünler dünde planlanmış.
- tarihinde hazırlandı.