Nefsi Terbiye İle Nefsin Hakkını Verme Arasındaki Denge
Nefsin ruh gibi, kendine has bir mevcûdiyeti vardır. İmam-ı Birgivî'nin Tarikat-ı Muhammediye adlı eserine Berika adlı şerh yazmış olan İmam-ı Hadimî, ya kendi veya başkasının başından geçen misalî bir mahkeme hadisesini anlatır. Her kimse onu, hakkında şikâyet var" diye mahkemeye çıkarırlar. Mahkemeye vardığında, köşede büzülmüş tanımadığı biri durmaktadır. Şikâyetçi olan bu kişi, "Bu zat, benim hakkımı vermiyor; yemiyor, içmiyor, yatmıyor" diye şikâyetlerini sıralamaya başlayınca, maznun, onun nefsi olduğunu anlar. Sonra da kendini şöyle müdafaa eder: "Budur beni sürekli olarak Allah'ın yolundan alıkoymaya çalışan; budur beni günahlara çağıran; budur benim helâkimi hazırlayan…" Neticede mahkemeyi kazanır.
Nefis şikâyet eder; kim bilir, Allah yolunda hizmet edenlerden, az yiyip az uyuyanlardan, meselâ, Ramazan'ın dışında Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutanlardan ne şikâyetler etmektedir! Fakat, onun şikâyete hakkı yoktur; onun şikâyetlerine hiç mi hiç kulak vermemek lâzımdır."
- tarihinde hazırlandı.