İnsan, Çilenin Çocuğudur

Mümin, sıkıntı, problem ve imtihanlarla tasaffi ederek insani ufka ulaşır. İhtimal, bu sıkıntı ve imtihanlar dünya ile sınırlı olmayıp, berzahta da farklı dalga boylarıyla sürüp gidecek ve müminin cennete ehil hale gelmesine kadar devam edecektir. Anlayabildiğimiz kadarıyla Allah, sevdiği insanı mahkeme-i kübraya getirinceye dek, önüne yer yer engebeler koymakta; onu adeta değişik arınma havuzlarına sokup orada damıtmakta ve istediği kıvama ulaştırmaktadır. Ötedeki tasaffinin ilk basamağını kabir âlemi teşkil eder.

Dünya ile ahiret arasında adeta bir bekleme salonu hükmünde olan kabir âlemine giren insanı, orada Münker-Nekir melekleri karşılar ve ona değişik sorular sorarlar. Bu sorular karşısında terleyen mümin, orada kısmen arınır ve kurtulabilirse yürür ötelere. Bazıları kabri aşsalar da düşe-kalkarlar sırtlarındaki veballerle. Mahşerdeki o müthiş sahneler, onların da pek çok günahı dökmelerine ve yeniden bir kere daha arınmalarına vesile teşkil eder. Bazıları ise bir adım ötede kitaplar uçuştuğu zaman, 'Acaba kitabım sağdan mı, yoksa soldan mı gelecek?' endişesiyle titrer; bu sıkıntı, ile onlar da bazı şeylerden kurtulur ve yürürler daha ötelere. Bu kademelerden de geçen mümin, sıratı geçerken artık bütün bütün arınmış, tam özünü bulmuş ve cennete ehil hale gelmiş sayılır. Bu insanı küre-i arza döndürseniz dahi, artık o öyle bir saffete ulaşmıştır ki, âdeta Efendimiz'in -aynıyla olmasa da- miraçtaki saffeti gibi başındaki gözleri ile Allah'ı görecek hale gelmiş gibidir. Evet böyle bir âkıbet için ne çekilse değer.. ve Cenab-ı Hak, her çektiğimiz sıkıntı ile adım adım bizleri o neticeye doğru götürmektedir.

İnsanın dünyada karşılaştığı pek çok musibet ve ahirette defterini alacağı ana kadar yoluna çıkan akabeler, zâhirde onun aleyhinde gibi gözükse de hakikatte bunlar onu alıp firdevslere uçuran birer merdiven hükmündedirler. Beled sûresindeki 'Biz insanı meşakkat, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik' (Beled, 90/4) ayeti insanın bu çileli hayatını ne güzel resmeder! Burada istidradi olarak şunu da ifade edelim: İnsan kendini sıfırladığı nispette Allah'a yaklaşır. Aksine az da olsa kendine bir şey atfettiğinde de Allah'tan uzaklaşır. Sonsuz karşısında kendini sıfırlama çok önem arz etmektedir. Çünkü iki sonsuz yoktur. Sonsuz olmayan ortada da olamaz. Evet, sonsuz karşısında sıfır olma insan için en ideal ufuktur.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.