Milli Şuur Eksikliğinden Dolayı Yılgınlığa Düşenler
Biz hep böyle düşündük ama, içimizde bir hayli devrilenler de oldu. Bunları görüp duydukça her zaman içimiz kanadı. Dimdik duramamışlardı tipi-boran karşısında.. önce kalplerinin ritmi bozulmuş, sonra başları dönmüş, bakışları bulanmıştı.. ve yer değiştirmişlerdi bir kısım yalancı vaatlere kapılarak. Bunlar, tarihî bir yanılgıyla geçmişten tevârüs ettikleri değerleri şuraya-buraya saçıp başkalarının el ve eteklerindeki çakıl taşlarına talip olmuşlardı. Evlerini, köylerini, şehirlerini, neden kaynaklandığı belli olmayan maceralara kurban ediyor ve her biri birer cennet köşesi hânelerinin ruh ve mânâsını söküp dışarıya fırlatıyor ve o mübarek yuvaları kaba, hoyrat birer madde meşheri haline getiriyorlardı; getiriyor ve altından, gümüşten, billûrdan, mercandan, yakuttan, zümrütten değerlerimizin yerlerini bakır kırıntılarıyla doldurma fantezileri yaşıyor ve sırmadan, atlastan, ipekten, bürümcükten, kadifeden, canfesten örülmüş bediî zevklerimizin akisleri sayılan o muhteşem güzellik unsurlarının yerlerini de şunun-bunun çuluyla, partalıyla kirletiyorlardı. Her yanıyla bir hülya iklimi, bize ait o büyülü saraylar zincirini, dünya ve ukbânın birleşik noktası sayılan ve her yanıyla tam bir uyum içinde bulunan o ruh ve mânâ renkli kendi atlasımızı, resim denemesi yapan çocukların kirlettikleri tuvale benzetiyorlardı..!
- tarihinde hazırlandı.