Hidayet Karaca neden cezaevinde?
Gülen Cemaati’ni terör örgütü ilân edebilmek için Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, “örgüt yöneticisi” sıfatıyla hapse atıldı. Karaca, inançlı kişiliği dolayısıyla tevekkül gösteriyor ama ben bu haksızlığa isyan ediyorum. Onu savunan meslektaşları ise, “Hidayet Karaca, Tek Türkiye dizisi yüzünden cezaevinde” diyor fakat konunun teferruatına pek girmiyor. Oysa ayrıntılar, keyfiliği daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hatırlatmakta fayda var.
1) Tahşiyeciler’in lideri Mehmet Doğan, Cemaat’in hedefinde olduğu için tutuklanmadı. MİT, Askeri İstihbarat ve Emniyet İstihbarat yıllardır onu takip ediyordu. İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Pekin’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderdiği ve MİT’ten aldığını söylediği bilgilere göre, Mehmet Doğan ve grup mensupları, Usame Bin Ladin ve El Kaide terör örgütüne tam anlamıyla destek veriyordu; Mehmet Doğan, El Kaide’den süper bir güç olarak bahsediyor, içerisinde her milletten mücahidin olduğunu ve ümmetçi kimlikli bir İslâm ordusu oluşturduğunu söylüyordu. Usame Bin Ladin’i “Mehdi’nin Komutanı”, El Kaide’yi ise “Mehdi’nin askerleri” olarak değerlendiriyordu.
2) Fethullah Gülen’in, herkul.org’daki konuşmasında ya da Tek Türkiye dizisinin Karanlık Kurulu’nda, Tahşiye örgütüne operasyon talimatı verilmedi. Sadece, “Tahşiye diye bir şey icat edip, aramıza sokabilirler” diyen Gülen, 28 Şubat’a benzer bir senaryonun yeniden sahneleneceğinden endişe ediyordu. Karanlık Kurul’da da devletin, irtica paranoyasını harekete geçirmek için kullanacağı suni bir yapıolarak Tahşiyeciler’den söz ediliyordu; tıpkı 28 Şubat’ın Aczmendiler’i gibi.
3) Hidayet Karaca, Karanlık Kurul’un senaryosunu Gülen’den talimat alarak yazdırdığı iddiasına binaen tutuklandı. Oysa, hem Karanlık Kurul’daki mesajlar bir operasyon startı vermiyordu, sadece uyarı mahiyetindeydi hem de Hidayet Karaca’nın Gülen’den talimat aldığına dair bir delil bulunmuyordu. Tek delil, 10 Ekim 2013’te, farklı bir diziye, “Şefkat Tepe” dizisine ilişkin Gülen ile Hidayet Karaca arasında geçen konuşmaydı. Bu konuşmada, Hidayet Karaca, senaryonun bir bölümünü Gülen’e okuyordu. Yasa dışı kaydedilen söz konusu görüşme, 4 yıl önce (2009’da) cereyan eden bir operasyonun talimatının, Gülen tarafından -Hidayet Karaca aracılığıyla- verildiğinin delili olarak kabul edildi. Usulsüz dinlemelerden dolayı onlarca polis mağdurken, yasa dışı bir kayda dayanarak, Hidayet Karaca cezaevinde yatıyor. Üstelik 2013’teki konuşma, 2009’daki bir olayın delili sayılıyor. “Madem 2013’te Gülen’le konuştun, 2009’da da konuşmuş olabilirsin” deniliyor.
4) Tahşiyeciler’den bir kişinin evinde çıkan bombanın, oraya polis tarafından konulduğu sadece Mehmet Doğan ve arkadaşlarının iddiası. Polis, Olay Yeri İnceleme ekibine, aramanın yapıldığı gün, içinde bomba bulunan poşeti tuttuğunu ve parmak izinin o poşette olduğunu söylüyor. Kaldı ki, o polislerle, Hidayet Karaca veyahut Fethullah Gülen’in ilişkisi de tespit edilemedi.
“Dizi senaryosu yüzünden Hidayet Karaca cezaevinde” demek yerine, bu teferruatı da birlikte anlatırsak, olayın vahametinin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Hidayet Karaca tevekkül ededursun, ben şahsen bunca haksızlığa isyan ediyorum.
Dink ve Cemaat
Bazen samimiyet testi için bir ayrıntı çok şey ifade ediyor. Orhan Kemal Cengiz’in sütununda okudum. Pangaltı’daki Ergenekon caddesinin adı, Hrant Dink Caddesi olarak değiştirilsin diye, 2010 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne bir CHP’li üye teklif vermiş. O teklif AK Partili üyelerin oylarıyla reddedilmiş.
Böyle bir zihniyet, Hrant Dink suikastının gerçek failleri üzerine samimiyetle gidebilir mi? Zaten Tayyip Erdoğan, Hrant Dink’i heyecana kapılan gençlerin öldürdüğü kanaatini taşıyor: “Bu dava kişileştirilmiş bir davadır. Dink’in yazılarını, onun düşünce dünyasını kabullenmemek gibi bir nedenle cinayet işlenmiştir.”
Arkada siyasi irade olmadan, derinlemesine bir soruşturmayla suikastı aydınlatamazsınız. Bugünlerde yapılan “dostlar alışverişte görsün.” Belli ki amaç, Dink üzerinden bir Cemaat operasyonu gerçekleştirmek.
Çok merak ediyorum, ipin ucunu nasıl Gülen’e bağlayacaklar?
- tarihinde hazırlandı.