20 Mart 2015 tarihli köşe yazıları
20 Mart 2015 tarihinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketi hakkında yazılı basında çıkan köşe yazılarından seçmeler…
Bu mektubu Cemaat mi yazdırdı?
Bu mektubu Cemaat mi yazdırdı? Bir süper gücün meclis üyelerinin inanmadıkları bir meselede etki altında kalıp 74 imzası olan bir mektup yazdıklarını söylemek önce onları salak yerine koymak olur. Türkiye’nin şahit olduğu en pervasız ve güncel medya darbesi olduğu için mektupta 14 Aralık’a atıfta bulunulmasından doğal bir durum olamaz. Doğrudan hedef Hizmet hareketi olunca, Hizmet gönüllülerinin ülkenin ters yoldan çıkması için lobi yapması çok olağan.
Sevgi Akarçeşme’nin “Parayla sipariş mektup olur mu?” başlıklı yazısı
Dün devlete ‘tâgût’ diyenler, bugün nerelere savruldu?
Kolektif şuurların Allah’ın tevfikini yâr etmesi ile halledebileceği sorunlar şahsî çıkarların, ikbal hırslarının, kin, nefret, öfke, öç ve intikam duygularının elinde oyuncak. Ve bunun tabii sonucu; kaybeden istisnasız hepimiz, bütün ülke insanı.
Ahmet Kurucan’ın “Dün devlete ‘tâgût’ diyenler, bugün nerelere savruldu?” başlıklı yazısı
Kırık dökük birkaç satır
Sizin bizim şahitliğimize ihtiyacınız yok, biliyorum. Ama vefa hissimiz her şart ve durumda bunları haykırmayı emrediyor. Çünkü biz, vefayı da sizden öğrendik...
Süleyman Sargın’ın “Kırık dökük birkaç satır” başlıklı yazısı
Aynı düşman aynı yöntem
Fuat Avni, Twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Cemaat’in ev ve müesseselerine silah ve mühimmat yerleştirilmek suretiyle, onlara Cizre’de bir operasyon düzenleneceğini ileri sürdü. Bu şekilde, Cemaat’in bir terör örgütü olduğu algısı yaratılacakmış. Eğer Fuat Avni’nin söyledikleri doğruysa, 2009 yılındaki İrtica ile Mücadele Eylem Planı yeniden devreye girdi denilebilir. Boşuna “Devlet aklından” söz edilmiyor. Ne deniliyordu İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nda; “Fethullah Gülenciler gemi azıya aldı, doğrudan TSK’ya saldırıyor teması işlenecek. Muhafazakâr vatandaşları bile ‘Pes doğrusu, biz de Müslümanız ama FG’ciler resmen TSK’ya saldırmak için provokasyon yapıyorlar’ dedirtecek çalışmalar gerçekleştirilecektir. Işıkevleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda silah, mühimmat, plan bulunması sağlanacak, FG grubu ‘silahlı terör örgütü’ kapsamına aldırılacak ve soruşturmalar askeri yargıda yürütülecektir.” Bu tabloya bakınca Ahmet Altan’a hak vermemek mümkün değil. Yolsuzluk iddialarına muhatap olanlarla darbecilerin kol kola girdiği, aynı yöntemlerle “iç düşmanı” bertaraf etmeye çalıştıkları gün gibi aşikâr.
Nazlı Ilıcak’ın “MHP, Ergenekon ve Balyoz” başlıklı yazısı
- tarihinde hazırlandı.