Milletimizin Yeniden Özüne Dönüş Şuuru
Şimdi, yeni bir devre başlıyor. Bu devrede çözülme ve çökme sırası onlarda.. tabiî doğrulup kendine gelme sırası da biz ve bizim gibi milletlerde. Bu yeni tekevvünün hızlı veya yavaş yavaş cereyan etmesi, "esbâb-ı âdiye" içinde, Allah’ın irâdesini temsil edip alkışlayanların gayretlerine bağlı. İnsanlardaki gayret ve teşebbüsler birer duâ farz edilecek olursa, Kudret-i Sonsuz’un bu mevzûdaki halk ve icâdına, bu duâlara icâbet nazarıyla bakılabilir.
Bu itibarladır ki, ne istediğimizi çok iyi bilmeli ve isteyeceğimiz şeyleri sebeplere riâyet çerçevesi içinde istemeliyiz.
Maalesef bizler, Tanzimat’tan bu yana bir türlü, ne istediğimizi belirleyebilmiş, ne de bunları usûlü dairesinde ifâde edip tatbikâtına geçebilmişizdir. Hiç bir zaman ülkenin terakkisi için bilinmesi lâzım gelen içtimâî ve iktisâdî kâideleri bilememiş, milletin istidat ve kabiliyetlerini değerlendirememiş, onun ahlâkî ve mânevî yapısını hep kulakardı etmiş.. sadece ve sadece bir zamanlar Batılı devletlerin yükselmesine esas teşkil eden dinamikleri görmüş.. görmüş ve onları değişmez, yanıltmaz esaslar sayarak bir bir kopya etmiş ve şanlı milletimizi mevhum bir kazanç uğruna muhakkak bir zarara uğratmışızdır.
- tarihinde hazırlandı.