Cumhuriyet gazetesi artık bir karar vermek zorunda

7 Mayıs Cumhuriyet gazetesinin kuruluş yıl dönümü. 1924’te kurulan gazete pazar günü itibarı ile 93. yılına girdi.

Ben de buradan nice 93 yıllar dilemek isterim.

93. yılında Cumhuriyet sol köşede yayınladıkları başyazıda özetle ‘Cumhuriyet’in Yunus Nadi’ye Atatürk tarafından kurdurulduğu, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün köklü dönüşümlerinin, cesur atılımlarının hemen her aşamasında, dönemecinde çağdaşlık, laiklik ve özgürlük bayrağını taşıdığı’ belirtiliyor.

Ve bu günümüze geliyor ve ekleniyor ‘tek adam iktidarına biat etmeyeceğiz’.

El hak Cumhuriyet bugün tarihi bir yayıncılık yapıyor. Tek adam rejimine biat etmiyor.

Bedelini de ödüyor. Halen 12 yazar ve çalışanı tutuklu. Bugün itibarı ile 189 gündür demir parmaklıkların ardındalar.

Ancak ben bu ‘özgürlük’ ve ‘tek adam iktidarına biat etmeyeceğiz’ söylemlerine biraz takıldım.

Cumhuriyet gazetesinin geçmişi itibarı ile özgürlükleri savunduğu, tek adam rejimine karşı olduğu söylenemez. Sadece savunduğu saldırgan laik Kemalist fikirlerin özürlüğüydü.

Kendisi gibi düşünmeyenlere hep ‘karafatmalar, böcekler, örümcek kafalılar’ şeklinde baktı. Bu yayınlar muhafazakar kitlede öfke biriktirdi.

Bu yaklaşım ki bugün karşımıza çıkan Erdoğan rejimimin temellerini oluşturdu.

Ayrıca Cumhuriyet geçmişinde kendi ideolojini savunan tek adam diktatörlüğünü savunmuştu.

Erdoğan da zaten Kemalistleri buradan sıkıştırıyor. Partili cumhurbaşkanı, partili vali, partili yargı, şaibeli seçimler hep Cumhuriyet gazetesinin savunduğu dönemlerden günümüze miras.

Önemli olan ilkesel anlamda tek adam rejimine ve istibdada karşı çıkmak. Yarın tekrar kendi savunduğu dünya görüşünden biri başa gelse ve tek adam rejimi kursa acaba Cumhuriyet nasıl bir tavır alır?

Yine biat eder mi?

Yoksa bugün olduğu gibi biat etmeyeceğiz diye baş yazı yazar mı?

Aydın Engin yönetimindeki Cumhuriyet gazetesi yine biat etmez. Ama Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve okuyucuları Aydın Enginlerden müteşekkil değil maalesef.

Cumhuriyet gazetesi 93. Yılında jakoben Kemalizm’e biat konusunda bir özeleştiri yapmak zorunda.

Türkiye’nin özgürlükçü demokrasiyi savunan bir Cumhuriyet gazetesine çok ihtiyacı var çünkü.

Cumhuriyet tek adam rejimine biat etmeyeceğiz diyor ama bu rejimin tabu olarak önlerine koyduğu Cemaat mağduriyetleri konusuna giremiyor.

O kadar insan hakları ihlalleri işleniyor, işkenceler ayyuka çıkmış durumda. Nedir bu rezillik diye manşet atamıyor. Mağdurların sesi olamıyor.

Mağdurların sesi olamadığı gibi Erdoğan’ın icadı ve dayatması olan ‘F..Ö’ kavramını kullanmaktan da çekinmiyor.

Cemaat savunuculuğu yapmalarını beklemiyorum. Kimlikten bağımsız insan hakları savunuculuğu yapmalarını bekliyorum.

Cumhuriyetçiler bu yazıyı okuyunca hemen geçmişte Zaman ve STV’nin bazı yayınları üzerinden beni eleştireceklerdir.

Burada tartışmaya girmeden şunu söyleyeyim. Peki madem o yayınlar kötüydü, yanlıştı, siz ayrımsız özgürlükçü yayıncılık yapın o zaman. Siz örnek olun. Başta Cemaat olmak üzere bütün dünyaya gösterin.

Cumhuriyet yönetimi, biat etmedik dedikleri diktatörün cemaatin yaşadığı insan hakları ihlalleri konusunda yayın yaptıklarında çok kızacağını, belki de gazeteyi kapayacağını düşünüyor olabilirler.

Gazetenin kapatılmaması karşısında böyle bir konsensüsün varlığından söz edebilir miyiz?

Böyle bir konsensüs varsa şayet bu ne kadar ahlakidir?

Diyelim böyle bir konsensüs yok, diktatörün ilan ettiği, cısss dediği yasaklı alana girmemek bu konuda yayın yapmamak peki ne kadar ahlakidir?

Biat etmeyen gazetelerin derhal kapatıldığı bir Türkiye’de 12 gazetecisi hapiste dahi olsa hala yayın yapabiliyor olmak yeterli bir mahcubiyettir zaten.

Bu yazı, Erkam Tufan Aytav'ın web sitesi erkamtufan.com'dan alındı.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.