3 Temmuz 2016 tarihli köşe yazıları

3 Temmuz 2016 tarihinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi hakkında internet siteleri ve yazılı basında çıkan köşe yazılarından seçmeler…

Bir Amerikalı savcı, Amerikalı hakim hikayesi

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ABD'deki hukuk mücadelesini yazan Gazeteci-Yazar Faruk Mercan, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ifadesini alan Amerikalı savcı ve Tahşiye davasını reddeden hakimin hikayesini yazdı. Faruk Mercan'ın "Bir Amerikalı savcı, Amerikalı hakim hikayesi" başlıklı yazısı şöyle:

Tarih, 2001 yılının Kasım ayı...

Fethullah Gülen Hocaefendi, New Jersey'deki Newark adalet sarayına davet ediliyor.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yüksel'in hazırladığı iddianame Amerika'ya gönderilmiş. İddianameye karşı Hocaefendi'nin söyleyecekleri kayıt altına alınacak.

Amerikalı savcı Bruce Repetto, Hocaefendi'yi kapıda karşılıyor. Birlikte içeri giriyorlar.

Hocaefendi'ye üç avukat ve bir tercüman eşlik etmesine rağmen, sandalyesini çekerek Hocaefendi'nin rahat oturmasını sağlayan kişi savcı Bruce Repotto oluyor.

Savcı bununla yetinmiyor. Kendi su bardağını yıkayarak, su doldurup Hocaefendi'nin önüne koyuyor ve şöyle diyor: "Söyleyecekleriniz uzun sürebilir. Konuşmanız sırasında dudağınız kurursa su içme ihtiyacınız olur."

Amerikalı Savcı, İngilizceye çevrilen Nuh Mete Yüksel'in iddianamesini daha önce okumuş. Hocaefendi'ye "Evet" ve "Hayır" şeklinde cevap verilebilecek çok net sorular soruyor.

Hocaefendi, bazen sorulara tafsilatlı cevap vermek isteyince Savcı, "İsterseniz bu arada ben dışarı çıkayım, siz avukatınızla görüşün, rahat müzakere yapın." diyor.

Savcı burada, aslında her hukuk adamının göstermesi gereken bir inceliği sergiliyor: Hukuken ihtiyaç yoksa, ifadenin kısa olanı, ifade veren için daha makbuldür.

İfade bitiyor, Savcı Hocaefendi'yi kapıya kadar uğurluyor. Aradan zaman geçiyor. Hocaefendi aleyhine açılan bu dava bitiyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bir arkadaşı Savcı Bruce Repotto'yu Newark adliye sarayında ziyaret ediyor. Ziyarete giderken de, bir Anadolu hatırası olarak küçük bir seccade götürüyor.

Ancak Amerikalı savcı, "Ben davasına baktığım bir kişiden veya yakınlarından hediye almam" diyerek bu seccadeyi kabul etmiyor.

Evet küçük bir seccade… Muhtemelen Anadolu motifleri taşıyan, savcının odasının duvarına asacağı küçük bir seccade…

Daha iki gün önce Amerika'da bir hakim, Saraydaki zatın devletin örtülü ödeneğinden milyonlarca dolar ödeyerek Fethullah Gülen Hocaefendi'nin aleyhine açtığı davayı elinin tersiyle itti. Davayı reddetti. Hani şu meşhur "tahşiye" davasını…

Reuters, New York Times, Guardian gibi dünyanın önde gelen kuruluşları bu olayı şöyle haber yaptılar.

"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen aleyhine Amerika'da açtığı davayı kaybetti…"

Bu davada karar veren hakimin ismi Robert Mariani…

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Michael Miller; Reuters haber ajansına şöyle diyor:

Bu dava siyesiydi. Fethullah Gülen, Erdoğan'ın otoriter yönetiminin eleştirdiği için, Erdoğan'ın yaptığı yolsuzluklara karşı olduğu için hedef haline geldi…"

Kursak

Tazminatsız, terör suçlamasıyla! İŞKUR bile işsizlik maaşı vermemiş. Çil yavrusu gidi dağılmışız oraya buraya. Bulana da kulp takıyorlar, “Teröristi işe başlattılar” diye. Cadı avının daniskası yaşanıyor. Kısmî değil açık soykırım! “Artık buralarda dolaşma, yaşama, sana su bile yok” diyorlar.

Tarık Toros'un “Kursak” başlıklı yazısı

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.